AGYRA RESTAURANT - SAKIZ

Sakız adası uzun süredir gitmek istediğim bir yerdi. Geçen haftalarda Çeşme'den Sakız feribotuna kendi arabamızla binerek 2 gün için bu adaya gittik. Keşke 4-5 gün ayırsaydık diyerek döndük. Öncelikle Sakız ya da onların söylediği ismiyle Chios kesinlikle sıkılabileceğiniz bir ada değil. Ben daha önce gidip " Adada birşey yok 2 gün yeter" diyenlerin kurbanı oldum. Bunu söyleyenler muhtemelen feribotun yanaştığı Chios merkezde kalıp adayı keşfe çıkmamış ve şehir havasındaki merkezde yapacak şey bulamamış olanlardır. Adada kaldığımız oteli de herkese tavsiye ederim. Iloxenia Otel denize yakın ve bölge olarak da merkezi konumda. Sakız'da 2 akşam yemeği şansımız olduğundan iyice araştırma yaparak en iyi yerlere gitmek istedik. Megas Limionas bölgesindeki Agyra bizi fazlasıyla memnun etti. Burası hem Chios merkeze 10 dakika hem de otelimize 8 dakika mesafede deniz kenarında bir restoran. 


Deniz ile arasından yol geçiyor ama önemli değil. Çünkü hem samimi ortamı hem de yemekleri bir harika. Burada ilk kez denediğimiz bir uzodan bahsetmeden olmaz. Barbayani markasını zaten seviyorduk ama yeni ürünleri olan Aphrodithe uzosuna bayıldık. Bu siyah etiketli üç kez distile edilen uzo damak tadımıza çok uygun. Burada servis hızlı ve garsonlar "leb demeden leblebiyi anlayan" cinsten. Tavsiye üzerine gelen ıspanaklı köfteye bayıldık. Olmazsa olmaz Grek salata ve domates soğan salatası iyi, patates kızartması ve peynir kroket çok lezzetliydi. Izgara Mastelo peynire de bayıldık. 


Bu girişlerden sonra sıra en sevdiğimiz bölüm olan ara sıcaklara geldi. Izgara karides için söylenecek söz yok, fotoğrafı zaten her şeyi anlatıyor. Soslu karides o kadar lezzetliydi ki çekemeden bitti!! Yunanlılar Izgara Kalamarı biraz diri tutmayı tercih ediyor. Bizim damak tadımıza göre çiğ sayılabilecek kalamar için önceden uyarmak ve "iyi pişsin" demek gerekiyor. Yanında limon-zeytinyağı sosu ile servis edilen ızgara kalamar adanın en iyisiydi. Yunan topraklarındaki favorim ızgara ahtapotu istediğimde ise mekanın sahibinin annnesi mutfaktan gelerek "Bugün gelen ahtapotlar biraz sert, ızgarası güzel olmaz. İsterseniz soslu hazırlayalım" dedi ve kalbimizi fethetti. 


Buranın sahibi olan Yorgos tam bir Türk dostu ve işini çok iyi biliyor. Masalara uğrayarak sohbet ederek tek tek ilgileniyor. Tam bir futbol hastası olan Yorgos ile Türk futbolu üzerine uzun bir sohbet yaptık. Oğlu bir gün Fenerbahçe'de oynamak istiyormuş. Bu arada Cuma akşamları canlı müzik olan mekanda Yorgos'un oğlu da buzuki çalarak orkestraya eşlik ediyormuş. Yemeklere gelecek olursak soslu midyesi de kalburüstü bir lezzet gerçekten. Meze ve ara sıcak bombardımanından sonra balığa pek haliniz kaldığı söylenemez. Ama yan masaya gelen barbunlarda gözüm kalmadı desem yalan söylemiş olurum.


Yemekten sonra sakın tatlı siparişi vermeyin çünkü masanıza aşağıdaki bombalardan geliyor. Kadayıf içinde sakızlı dondurma mekanın ikramı... İnanılmaz derecede lezzetli. Biraz daha oturunca Yorgos bu ikramla yetinmeyerek Limoncello benzeri adını şimdi unuttuğum bir likör ikram etti ve ona da bayıldık. Sonuçta Megas Limionas bölgesinde limon meşhur. Cuma Cumartesi giderseniz canlı müzikle birlikte eğlenceli bir akşam geçirebilirsiniz. 


Fiyatlar makul ama Yunan adaları standartının çok az üstünde. Adam başı 25 euro civarında bir hesap ödüyorsunuz ama kalitesiyle buna değiyor. Sakız'a gidenlere mutlaka tavsiye ederim.



TEYZENİN YERİ MANTI - SİNOP

Sinop'a gidiyorsanız mantı yemeden dönmemeniz gerek. Sinop Mantısını ilk kez İstanbul'da Beşiktaş'ta denemiş içimden "fena değil" demiştim ama her lezzeti kendi şehrinde denemek gerekiyor. Sinop'ta en popüler olan yer Teyzenin Yeri... Buranın yerlileri başka 1-2 yer daha söylediler ama bizim uçağa yetişmek için acelemiz olduğundan otele yakın konumdaki mekana geldik. Öncelikle öğlen yemeği saatinde giderseniz sıra oluyormuş ama biz 16.00 gibi gittik ve yarı yarıya doluydu. 


Mantının hamuru önce makinede biraz açılıyor sonra geleneksel şekilde işin uzmanı hanımlar yer sofrasında inceleterek açıp içleri dolduruyor ve kesiyor. Sinop mantısının özelliği sadece tereyağ ve cevizle servis edilmesi. Bu Kayseri mantısına alışanlar için biraz farklı bir deneyim olabiliyor ama bu şekilde de mantı çok güzel bence. Garsonumuza Sinop usülü istediğimizi söyledik. Ama yoğurtla yemeye alışık olanlar için karışık tabak hazırlayabiliyorlar. Bana cazip gelmedi ama seveni de çokmuş. Yanında ise bulduğum yerde mutlaka içtiğim Uludağ Portakallı istedim. 


İtiraf etmeliyim yoğurt olmadan mantının nasıl yeneceğinden emin değildim ama lezzeti beni şaşırttı. Ağızda adeta eriyen mantı yumuşak ve içi bol boldu. Ceviz ise kıymanın tadıyla inanılmaz bir uyum sağlamıştı. Çiğ börek olduğunu da görünce denemeye karar verdik ve istedik. Eskişehir'e göre neredeyse yarısı kadar ama çok lezzetli bir çi börek yedik. Ben daha çok annemin yaptığı harika puf böreğine benzettim. Sinop Mantısı yemek için Teyzenin yeri doğru adres. 


Tabağın yarısından sonra biraz daha tereyağı istediğimde sağolsun eli bol olan aşçımız yağı fazlaca koymuştu ama yine de şikayet etmeden yedim. Mantı çi börek ve içecek için 2 kişi 56 TL hesap ödedik. 


ŞEN PASTANESİ - SİNOP

Görmediğim, gitmediğim şehirlere gitmek için can atarım. Türkiye Kupası maçı için gittiğim Sinop bunlardan birisi. Şehri ve insanlarını çok beğendim. Modern, aydınlık yüzlü bir şehir. Burada tatlı denince akla gelen ilk yerlerden birisi de merkezdeki tarihi Şen Pastahanesi. Kuruluşu 1925 olan pastahanenin alamet-i farikası Prenses. Bana göre Prenses uzun yıllardır bildiğimiz Halley'in büyükannesi. ama aralarında lezzet olarak büyük bir fark olduğunu söylemek gerekiyor. Pastacı kreması ile hazır sanayi tipi krema arasındaki fark gece ve gündüz gibi.


Üstünde iri parçalar halinde fındık ve fıstık olan çikolatasının tadı yerinde ve bisküvisi tazecik olan bu tatlıyı Sinop'a giden herkes mutlaka tatmalı. Pastanenin şehir içinde ve sahilde şubeleri ya da taklitleri de var emin değilim. Sahildeki sadece dondurma satıyor. Şen Pastanesinde ben Prenses yerken dondurma almak için gelenlerin sayısı da fazlaydı. Özellikle sakızlı dondurmasının çok iyi olduğunu söylediler. Bir dahaki sefere onun da tadına bakarım. Unutmadan Prenses'in fiyatı sadece 5 TL.