BAFETTO PİZZA - ŞAŞKINBAKKAL

Bağdat Caddesi boş zamanlarımızda çok sık vakit geçirdiğimiz bir yer. Evimize yakın olması nedeniyle sık sık yemek için caddeye çıkıyoruz. Burada her bütçeye göre yer bulmak mümkün. Son dönemde adını sıkça duyduğum Bafetto'ya nihayet gidebildim. Pizzayı sadece bu tarz yerlerde yemeyi severim. Büyük Pizzacılarda yapılan ve kusura bakmasınlar Pizzadan başka her şeye benzeyen Amerikan Pizzası en sevmediğim yemeklerin başında gelir. İtalyan pizzasını ise iyi yapılan yerlerde yemeye bayılırım. "Şehrin En İyi Pizzası" gibi iddialı bir sloganı olan Bafetto'ya gidip test etmek gerekir dedim ve Şaşkınbakkal'daki şubede kendimi buldum. 



Öncelikle belirtmekte fayda var, burası 2014'ün ilk günlerinde Şaşkınbakkal ışıklarda Marks and Spencer'ın tam karşısındaki yeni yerine taşındı. Yeri çok kolay...İçerisi bir aile restaurantı havasında ve kendinizi ev ortamında hissediyorsunuz. Masa ve sandalyeler ahşap ve sıcak bir ortam yaratıyor. Masaların üstünde eski cola ve gazoz şişelerine doldurulmuş yağlıklar ve ortadaki kovada yer alan bıçak,çatal ve peçeteler bulunuyor. 



Menüler papirüse yazılmış gibi ve ilginç isimler hemen göze çarpıyor. Marjinal Çapulcu Pizza ile benim gönlümü fethediyorlar. Yancı Salatası, Remix ve İstanbul Pizza hemen göze çarpanlar. Ben menüyü fazla incelemeden hemen testin ilk aşamasına geçiyorum. İtalya'da pizza denince akla Margherita gelir. Özellikle Güneyde başka çeşit bulamazsınız. Margherita'yı iyi yapamayan ise Pizzacı olamaz. Bu nedenle benim siparişim belli. Ebru ise geçen sefer yediği Vejeteryen Pizza'nın üstüne roka ilavesiyle istiyor. 



Pizzalar tahta üstünde özel kağıdının üzerinde servis ediliyor. Margherita geçer not almayı başarıyor, Vejeteryen Pizza ise daha da başarılı... Ben kenarlarını yanık severim ama bu da tam kıvamında pişmiş. Hamuru gerçekten iddia ettikleri kadar hafif. Hamur 48 saat dinlendiriliyormuş ve domates sosu da İtalya'dan getirilen özel bir sosun burada baharatlarla harmanlanmasıyla hazırlanıyormuş. Lezzet olarak eleştirilecek yan bulamıyorum, gerçekten mükemmel. Diğer pizzaları da en kısa zamanda tadarak buraya yazacağım. 



Bu arada Pizza ile başlamadan önce çorba içebilirsiniz. Salataları da çok iştah açıcı gözüküyordu. Benim tavsiyem 1 pizza ile 1 salata söyleyerek paylaşmanız. "En İyi Pizza" iddiasını daha da geliştirerek beğenmemeniz halinde pizzanızı değiştirme sözü de veriyorlar tek şartı iki dilimde bunu anlamanız. İçecek olarak klasik içeceklerin yanında harika bir Sangria alabilirsiniz. Bira ve şarabın yanı sıra özel Mojito da bulunuyor. 



Ne kadar devam eder bilmem ama Salı akşamları kadınlara pizzanın yanında 1 bardak şarap bedava. Bu harika pizzalar ve menüdeki diğer lezzetler size inanılmaz uygun fiyatlarla sunuluyor. Mesela benim yediğim Pizza Margherita 12.9 TL, en pahalı pizza ise 22.9 TL. Pizzalar tam doyurucu ve fiyatlar böyle bravo... 10 TL'den pahalı tatlı yok. Kavanozda tiremisu ve brownie ile kapanışı yapabilirsiniz. Mojito 17.9, Sangria 13.9, şaraplar 12.9 TL...
Burada 50-60  TL vererek 2 kişi harika bir yemek yiyebilirsiniz. Ben çok ama çok beğendim. Size de tavsiye ederim. 

http://www.bafetto.com/


Telefon: 0 216 360 12 07

Adres: Bağdat Caddesi 384/B Şaşkınbakkal 

DEĞİRMEN ODUN KÖFTE - SALİHLİ

Basketbol maçları için her hafta çıktığımız seyahatlerde en uzun ve yorucu olan deplasman Uşak. Buraya gitmek için İzmir'e uçakla gidip 2,5 saat araba kullanmak gerekiyor. Ama bu uzun yolun en güzel tarafı yol üstünde olan lezzet duraklarını keşfetmek. Son seyahatimizde Salihli'de adını hep duyduğum Odun Köftesini yemek için Değirmen'de durduk. Türkiye'de neredeyse her ilin hatta ilçenin "meşhur" bir köftesi var. Ama burası gerçekten başkaymış. 


Restaurant'ın açık ve kapalı bölümleri mevcut. Önünde otoparkı da var. Öncelikle masaya geçip oturmadan köftenin yapılışından bahsetmek gerekiyor. Mutfağı gezip her türlü detaya hakim olmaya çalıştım. Odun Köftesi ismi mangaldaki közün koskoca bir meşe odunundan gelmesinden kaynaklanıyor. Közler bir olukta yayılıyor ve köfte burada pişiyor. 


Köftelerin sırrı ise sadece özel olarak kendilerinin yetiştirdiği kuzuların etinden yapılması. Kıymanın içine tuz dışında bir şey koyulmadan hazırlanıyor ve şişe geçirilip pişiriliyor. Mutfakları büyük ve tertemiz. Masaya geçince garsonumuz hızlı bir şekilde siparişleri alıyor. Zaten burada sipariş vermeye gerek yok masaya oturun ve bekleyin sadece çorba isterseniz belirtin...İsteyene önden mercimek çorbası var. Çorba çok lezzetli. Köftenizin az geleceği söyleniyor ve sıcak sıcak servis etmek için birer porsiyon olarak geleceği de ekleniyor. 


Köfte gelmeden masa donatılıyor. Garsonumuz "başka yerde bunu bulamazsınız" diye yoğurdu getirdiğinde biz biraz abarttığını düşünüyoruz ama bir çatal alınca haklı olduğunu anlıyoruz. Ben çok fazla yoğurt yemem özellikle de tek başına ama bu yoğurt adeta köpük gibi ağzınıza atar atmaz dağılıyor. Neredeyse bir tabağı tek başıma yedim inanılmazdı. Salata gelince garsonumuz "zeytinyağımız özel ekmek banmayı unutmayın" diye bize yine yol gösteriyor. Yağ çok çok iyi. Yine ikram olarak masaya gelen közlenmiş yeşil biberler ve bütün domates de harika...


Bunları yemek için bile Değirmen'e gelinir. Bu arada masamızdaki melamin tabaklar beni çocukluğuma götürdü. Hala bir yerlerde var olduklarını görmek güzeldi. Gelelim işin asıl kısmına, köfteler bir porsiyonda 5 adet olarak masamıza geliyor. Burası için yapılan eleştirilerin en büyüğü porsiyonun az olduğu şeklinde. Evet bir porsiyonda 5 adet ufak sayılabilecek köfte var ve fiyatı 10 TL ama unutmayın köftede ekmek,soğan gibi başka bir katkı maddesi yok ve kuzu etinden yapılıyor. Neyse bütçe meselesinde herkes kendisine göre haklıdır. Köfte odun ateşinde piştiği için mi güzel yoksa kuzu sırtından alınan etle yapıldığı için mi bilemedim. Ama harika...


Yukarıda iki versiyonu da var. Birinde baharat atmadan olan, diğerinde ise bolca kırmızı toz biber ve kimyonla tatlandırılmış olan. Ben baharatlı olanı daha fazla sevdim. Kesinlikle 1 porsiyon yetmiyor ikinci porsiyon sıcak sıcak hemen geliyor. Burada garsonlar işini bilen güleryüzlü insanlar sadece masa düzenini bozmamanız gerek birazcık ona karışıyorlar. Yemekten sonra tatlı olarak Kemalpaşa öneriyorum. Üzerine tahin ve hindistan cevizi konularak hazırlanan Kemalpaşa adeta boyut değiştirmiş.


Ne yediysek çok lezzetliydi. Eğer İzmir-Ankara arasında seyahat ediyorsanız burada mutlaka mola vermelisiniz. Salihli'nin İzmir'den gelirken girişinde sağda yer alıyor. Hesaba gelince bütün bu yediklerimiz (Adam başı 2 porsiyon köfte) ve meşrubatla birlikte 4 kişi 120 TL hesap ödedik. Ben kalite-fiyat açısından çok makul buldum. 


Adres: İzmir-Uşak yolu 1. km. Salihli 

Telefon: 0236 714 21 73 

NURUOSMANİYE KÖFTECİSİ - CAĞALOĞLU

İstanbul'un tarihi yarımadası şehrin en güzel yerlerini içinde barındırıyor. Buranın tadını ise ne yazık ki en çok turistler çıkartıyor. Boş bir gününüzde burada dolaşmak ve Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Sultanahmet Camisi ile Kapalıçarşıyı gezmek kadar keyifli bir şey yok bence. Geçenlerde hem bir arkadaşımı ziyaret için hem de sokaklarda yürümek için Nuruosmaniye'ye gittim. Burada küçücük bir dükkanda hizmet veren Nuruosmaniye Köftecisi benim tercihim oldu. Türkiye'de her yerde "Meşhur" köfteciler var ama bazıları çok farklı. Burası mütevazi ama lezzet olarak iddialı bir mekan.



1974'den beri hizmet veren iki katlı lokantada daracık bir merdivenle üst kata çıkabiliyorsunuz. Aşağıda 3 yukarıda 4 masa olmak üzere toplam 7 masası var. Masalarda ortaklaşa oturmanız gerekebilir. Yerden kazanmak için sandalye kullanılmıyor taburelere oturacaksınız. Masalarda plastik sepetlerde taze ekmek, köfte için acı sos, baharatlar ve yağ-sirke bulunuyor. 



Menüde çeşit fazla yok. İsteyene önden mercimek çorbası, köfte, piyaz, tatlı olarak sütlü kadayıf: hepsi bu. Zaten daha ne olsun ki... Sadece tek ürün üzerine çalışan yerlerde kalite ve lezzet her zaman daha iyi olur diye sürekli söylüyorum. Üzeri kalebodur kaplı masanıza oturunca siparişi veriyorsunuz ve hemen piyaz masaya geliyor. Piyaz lezzetli ve kullanılan fasulye çok özel olmasa da gayet başarılı. 



Burada yiyecekseniz marullar ince doğranmamış diye de sızlanmayacaksınız. Köfte gelince de ne kadar doğru karar verdiğinizi anlayacaksınız. Benim midem kötü köftede hemen bozulur ve ters tepki verir. Bir köftenin etinin iyi olup olmadığı da 2 saat sonrasında anlaşılır. Burada yediğim köfte hiç rahatsızlık yaratmadı. Ayrıca eski bir ızgarada ustaca pişirildiği de belliydi. 



Köfte süper olunca gerisi çok önemli değil aslında. Ben tatlı yemedim ama sütlü kadayıf çok güzel gözüküyordu. Fiyatları da mekan gibi mütevazi. Köfte 8 Piyaz 4 Kadayıf 4 TL... Burada 15 TL'ye karnınızı doyurabilirsiniz. Böyle yerleri çoğu lüks mekana tercih ederim. Size de tavsiye ederim. Öğle saatlerinde özellikle 12-14 arası yer bulmanız zor olabilir ama değecektir. Akşama kalmadan 17.00 gibi kapanıyor. 



Adres: Nuruosmaniye Cad. No: 73 - Beyazıt 

Telefon: 0212 526 71 69

CAN RESTAURANT - ALİAĞA

Basketbol maçları için Türkiye'nin değişik bölgelerine seyahat ediyoruz. Deplasman Spikeri !!! olarak bu durumdan çok da şikayetçi değilim doğrusu. Çünkü hem yeni yerleri görme şansım oluyor hem de bu site için yeni mekanlar keşfediyorum. Aliağa son 4 sezondur ligde ve bu güzel Ege ilçesinde hep iyi karşılanıyoruz. O bölgede olup da deniz ürünlerinin tadına bakmamak olmaz. Biz de çoğunlukla deniz kenarındaki Can Balık'ta yiyoruz. Aliağa'da basketbolu geliştiren menajer Birtan Saka'nın sahibi olduğu mekanda her şey çok taze. Aralık ortasında bile güneşin altında dışarıda oturabiliyorsunuz. 


Can Restaurant'da sadece balık yok isteyenlere et ve ızgara çeşitleri de sunuluyor ama karşıda küçük balıkçı barınağı varken ve taze balıklar ve deniz ürünleri sabah gelmişken burada balık yemenizi tavsiye ediyorum. Masaya oturunca önce mutlaka özel mevsim salatası isteyin. Ege'de roka ve diğer yeşilliklerin tadı bambaşka oluyor ve bu salata iştahınızı biraz daha açacaktır. 


Salatanın yanında greyfurt dilimleri olması da ilginç ama lezzetli bir tercih olmuş. Sonrasında ara sıcak olarak mutlaka kalamar yemelisiniz. Bu bölgede poşette satılan donmuş kalamar bulamazsınız. Zaten bolca çıkan yerli kalamarların tadı da İstanbul'da meşhur balıkçılarda yediğiniz donmuş ve lastik gibi kalamarların yanında tarif bile edilemez. Kalamar bacaklarıyla servis ediliyorsa o taze ve yerli kalamardır. Bacaklarını görmediğiniz kalamarı yememek gerekir aslında. Neyse kalamarın tadı inanılmaz. İsteyene karides güveç ya da midye dolmayı da tavsiye ederim.


Balık tercihinizi mekanın girişinde yer alan tezgaha bakarak yapabilirsiniz. Gününe göre balık olur ama kültür balıkları her daim mevcut. Biz son gittiğimizde deniz çipurası vardı ama ufaktı, harika gözüken büyük barbunlar vardı ve ben hemen barbun istedim. İstanbul'da balıkçılar tekiri barbun diye yuttururken bu kadar büyük balığa dayanamadım. Diğer arkadaşlarım çipura istedi ve yanına tadımlık barbun söylediler. 


Bir porsiyonda 5 tane iri barbunu başka yerde vermezler. Çipuranın yanında 2 tane barbun da gözüme çok güzel göründü doğrusu. Balık için söylenecek fazla bir şey yok aslında deniz kokuyordu ve taptazeydi. İyi bir yağda güzelce kızartıldığını da eklemek gerekir. Yedikten sonra bu balığı ızgara da yaptırabilirdim diye düşündüm. Yönetmenimiz Emre balık yemek istemedi ve karışık et tabağı söyledi. Onun da beğendiğini eklemeliyim. Tatlı olarak gelen ayva tatlısı biraz vasat kaldı ama o kadar kusur kadı kızında da olur. Ben yediğim kalamar ve barbunun tadının keyfini çıkarıyordum. 


Can Restaurant yolunuz Aliağa'ya düşerse kesinlikle tavsiye edeceğim bir mekan. Burada alkol de satılıyor ve mezelerle güzel bir rakı sofrası da kurabilirsiniz. Biz 4 kişi tıka basa balık ve deniz ürünüyle 160 TL hesap ödedik. Bu yemeğe bu fiyat çok uygun...

Adres: Yalı Mah. Fevzipaşa Sokak No: 12-14 Aliağa 

Tel: 0232 616 95 10 


BALIK PİŞİRİCİSİ VELİ USTA - İZMİR

İzmir konumu itibarıyla deniz ürünleri bakımından çok şanslı bir kentimiz. Burada eskiden beri balık ve deniz ürünleri yapan yerler çok ilgi görür. Bana göre Deniz Restoran uzun yıllardır bu konuda başı çekiyor ama fiyat olarak biraz standartların üstünde olduğu için cebinizi yakabilir. Yine de tavsiye ederim. Biraz daha hesaplı ama lezzetli bir yer arıyorsanız yine Kordon'da Balık Pişiricisi Veli Usta tam size göre.



1970'de açılan mekanda yazın veya güzel havalarda dışarıda oturursanız daha çok keyif alırsınız. Kışın açık mekan brandayla kapanıyor ama isteyene üst kat manzarasıyla hizmet veriyor. Burada yemeğe mezeler ile başlamak isterseniz aralarından özel bir tavsiyem olmayacak. Ben hepsini beğendim ama Ege'de olduğunuz için Turp Otu ya da Şevket-i Bostan tercih edebilirsiniz. Patlıcan salatası da çok başarılı. Eğer işin içinde rakı yoksa ben meze işine girmeyi pek düşünmem. Nitekim son gittiğimde öğlen servisinde doğrudan deniz ürünlerine başladım. Ama roka ve domatesle yapılan üzerine peynir rendelenen salatayı mutlaka söyleyin.



Salatanın güzel olmasının nedeni İzmir'de tadı bir başka olan taze rokalar. Balık öncesi ara sıcak olarak kalamar ızgara ve tereyağında karides istedik. Izgara Kalamar çok sevdiğim ama 1-2 yer dışında ne yazık ki yapmasını bilmedikleri bir lezzet. Pul bibere boğanı da gördüm lastik gibi yapanı da... Cunda Ada ve Büyükada Ali Baba'da en iyisini yiyebilirsiniz. Burada gelen ızgara kalamar ise tam kıvamında ve çok lezzetliydi. Karides ise Türk Ustalarının pul biber hastalığını bir kenara koyarsak gayet başarılıydı. Kuyruğu üstünde olması da işi daha da güzelleştiriyordu.



Veli Usta'nın spesyali başka hiç bir yerde yiyemeyeceğiniz kadar lezzetli yapılan dil şiş... Aslında balık lokantalarının menülerinde hep olan ama pişirilmesi biraz sorunlu olduğu için her yerde yememek gereken dil şiş burada ızgaradaki ustanın becerisiyle tam kıvamında pişiriliyor. Zaten en fazla tercih edilen lezzet de dil şiş...Kurutmadan suyu içinde kalarak gelen bu balığı daha önce çok denemediğim için kendime kızdım...



Dil Şiş yemeden buradan çıkmayın gerçekten inanılmaz yapıyorlar. Ama sevmiyorsanız diğer balık çeşitleri de var tabii ki... Mesela Çipura ya da levrek. Lagos güzel gözüküyordu ama kilosunu 100 TL'den söylediler. Ben dil şiş tercihimden çok memnun kaldım.



Balık Pişiricisi Veli usta uzun yıllardır kalitesini korumayı başarıyor. Fiyatlara gelince içkili olarak adam başı 70-80 içkisiz olarak adam başı 40-50 TL'ye güzel bir ziyafet çekebilirsiniz. Yemekten sonra tatlı olarak kabak tatlısı ya da fırında helva veriyorlar. Ben tatlı hakkımı Sevinç Pastanesinde Pavlova yemek için kullandım. Size de tavsiye ederim. 



Adres: Atatürk Caddesi No: 212/A Konak-İzmir

Telefon: 0232 464 27 05

http://www.izmirbalikpisiricisi.com/

ŞÜKRÜ USTANIN YERİ - KAYSERİ

Kayseri yolculuklarımızda menü hep aynı oluyordu. Şehrin içinde yer alan bir dönerci ve meşhur mantıcı. Bu sefer biraz çemberin dışına çıkalım ve farklı lezzetler arayalım dedik. Adana'dan karayoluyla Kayseri'ye geçerken yolda güvendiğim sitelerden Oburcan'ın Kayseri sayfasına bakınca "yerimizi bulduk" dedim. Şükrü Usta'da testide yapılan et ve kurufasulye bizi kendine çekmeye yetti. Dükkanı bulmak biraz zor oldu ama bulunca aslında yerinin ne kadar kolay olduğunu anladık. 



Kayseri'de çarşının içinde Kicikapı denen bölgede bulunan küçücük bir dükkan burası. Aslında Anadolu'da dolaştığınız zaman bu tür işini iyi yapan küçük işletmeleri bulup tanıtmanız gerekiyor. Onlar şubeleri giderek artan ama kalitesi azalan büyük işletmelere karşı lezzet yolculuğunun Don Kişot'ları aslında. Burada da Şükrü Usta gibi renkli bir insanı tanıma şansına sahip olduk. 


Aslen Yozgat'lı olan ama uzun süredir Kayseri'de yaşayan Şükrü Usta bizi kapıda karşıladı. "Seni arıyorduk" deyince önce şaşırdı sonra "İnternet'ten mi buldunuz" diyerek hemen olayı anladı. Usta bize "Ne istersiniz" diye sormadı bile ve "Yukarı çıkın size karışık tabak hazırlıyorum" dedi. Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz... Hemen son derece basit döşenmiş üst katta ısıtıcının karşısında masaya kurulduk. Saat 14.30 olduğu için öğlen servisi bitmiş bizden başka kimse yoktu. Masaya önce salata ve pide geldi. 


Burada lüks aramayın, hatta fazlaca düzen de beklemeyin. Burada lezzet patlaması yaşayacak ve Şükrü Usta'ya dua edeceksiniz. Karışık tabakta neler mi var? Bir kere tarifi özel testide pardon destide kurufasulye yer alıyor. Şükrü Usta'nın Yozgat'lı olmasından dolayı meşhur Desti Kebabı buranın en önemli spesyali ve son olarak tadı damağınızda kalacak tandır. Bu üçlü arasında set olarak pilav: alın size karışık tabak...


Yanında acı yeşil biberle birlikte inanılmaz bir yemek oluyor. Burada yer alan lezzetler içinde kötü diyebileceğiniz yok sadece pilav biraz daha iyi olabilirdi. İsterseniz karışık yemeyin dilediğiniz yemeği tek olarak sipariş edin ama bana sorarsanız karışık tabak en iyisi. 


Desti Kebabında et adeta ağzınızda eriyordu ve saatlerce testi içinde pişmesinden dolayı erimeye yüz tutmuş ama lezzetliydi. Benim en çok beğendiğim lezzet ise tandır oldu. Tandır için kullandığı etin yağ oranı tam kıvamındaydı ve tadını çıkarmak için ağır ağır yedim. Kuru ise yine testide pişmiş ve çok iyiydi. Yemeğin üstüne iş tatlı kısmına gelince kadayıf olduğunu öğrendik. Kadayıfı hem sade hem de üzerine tahin eklenmiş olarak sipariş ettik. Ben tahinli olanı daha çok beğendim. 


Şükrü Usta'ya kadayıfı sıcak servis etmesini tavsiye ettik. Kadayıf biraz vasat olsa da burada karışık tabağı yemek için tekrar tekrar gelirim. Usta bizi kapıya kadar uğurladı. Hesaba gelince 3 tane karışık tabak, 3 meşrubat, 2 tatlıya 56 TL hesap geldi. Eline koluna sağlık Şükrü Usta umarım bu yazıdan sonra hak ettiğin gibi dükkanın dolar taşar. 

Adres: Kiçikapı Mahallesi Vatan Caddesi no: 35 Merkez - Kayseri 

Telefon: 0352 222 55 94
Cep: 0531 720 54 76

HAVZAN ETLİ EKMEK - KONYA

Bu sitede yazdığım bütün mekanlara bizzat kendim giderek tadım yaptım. Sadece Altınova Ege Lokantasında sevgili Hıfzı benim adıma bu işi yapmıştı. Şimdi ikinci istisnayı yine damak tadına güvendiğim Orçin-Sema çifti için yapacağım ve onların Konya'da ziyaret edip beğendiği Havzan Etli Ekmek'i yazacağım. Bu çift aslında o kadar güzel sofralar kuruyor ki restaurant açsalar kapıda kuyruk olur. Neyse Havzan Konya'da pek çok şubesi olan bir yer. Onlar Nalçacı'daki şubeye gitmişler. 


Burası kesinlikle salaş ama tertemiz bir mekan. Süper bir açık ayranı ve masaya oturunca hemen gelen salatası da güzel ama asıl ziyafet ortaya tahta üstünde gelen üçlü oluyor. Etli Ekmek, Bıçak Arası ve Mevlana üçlüsü MFÖ'den hatta Metin-Ali-Feyyaz'dan bile daha iyi bir üçlü olmuş. 


Etli Ekmek de çok güzel ama ben en çok bıçakarası severim. Havzan'da gelen bilgilere göre hamur incecik ve kullandıkları et çok lezzetli. Ben ilk gittiğimde bizzat ziyaret edeceğim. Ve yazıyı güncelleyerek eklemeler yapacağım.


Konya'da etli ekmek için ilk adres Havzan. Bana gelen bilgilere göre burada yemeden dönmemek gerekiyor. 

http://www.havzanetliekmek.com.tr/

SEYHAN PAÇA SALONU - ADANA

Adana'da ne yemeli dediğiniz zaman kebap akla geliyor tamam ama bu güzel şehrimizde çok farklı tatlar da bulunuyor. Kebap yemeden hatta ciğer şiş yemeden dönmeyin ama gece karnınız acıkırsa bir paça çorbası içmeden de dönülmez. Adanademirspor-Bursaspor kupa maçı bitip bizim çıkmamız 23.30'u bulduğu için tercihimizi çorbadan yana kullandık ve "neresi" diye Adana'lı dostlara sorduk. Aldığımız cevap üzerine de stada yakın bir noktada olan "Seyhan Paça Salonu" na rotayı çevirdik. iyi de yapmışız...


Sakatat sevenler için burası bir cennet. İçeri girince sizi öyle bir koku karşılıyor ki sakatat seviyorsanız bayılıyor, sevmiyorsanız kendinizi hemen dışarı atmak istiyorsunuz. Masaya oturunca bir kova dolusu ekmek olduğunu görüyorsunuz ve hemen gelen garsonumuz teneke sürahide su ve ortaya acı biber ile limon getiriyor.


Burada kelle-paça bence en iyi çorba, ama işkembe, tuzlama ya da karışık içmek isteyenleri de harika bir lezzet bekliyor. Burada karışık çorbada ayak, kelle, dil ve de çürük dedikleri yanak kısmındaki siyah etler bulunuyor. Bunun lezzetinin de müthiş olduğu söyleniyor. Ben kelle paça istedim. Burada usta kelle ve ayak etlerini kaseye koyup kaynayan kazandan etsuyu ilave ederek hazırlıyor. İçine sarımsak siz söylemeden konuyor. Üstüne kırmızı toz biber tavada kızdırılarak dökülüyor. 


Kelle Paça çorbasının içinde o kadar fazla et var ki , İstanbul'da verilen çorbaları ister istemez sorguluyorsunuz. Tadı muhteşem ve et suyu sizin damağınızda inanılmaz bir lezzet bırakıyor. Çorba çeşitlerinden tuzlama deneyen yönetmenimiz Teoman da çok beğeniyor ama gözü benim kelle paça'da kalıyor. 


Güney'de olduğunuzda diğer bölgelerde pek bulamayacağınız bazı lezzetleri de görüyorsunuz. Mesela şırdan ve mumbar gibi bağırsaktan yapılan bazı yemekler var. Ben şırdan yemek istedim çünkü çok övdüler ama karnımız doyduğu için bir sonraki sefere bıraktık. Yine de sizin için fotoğrafını çektim ve beğeninize sunuyorum. 


Bilmeyenler için sağ üstteki mumbar altındaki ise şırdan. Ben mutlaka deneyeceğim. Adana'da sakatat yemek ve çorba içmek için adres Seyhan Paça salonu olmalı. Hesap çok makul, çorbalar 8-9 TL... Lezzet garantisi ise sonuna kadar var. 

Adres: Cemalpaşa Mah. Gazipaşa Bulvarı Cevdet Yurdakul Caddesi No: 41/C - Adana 

Tel: 0 322 454 37 88

BİRBİÇER CİĞER-KEBAP - ADANA

Adana'ya her gidişimizde aynı mekanları ziyaret etmekten bıkmıştık. İstanbul'da şube açan meşhur kebapçılar yerine bu sefer daha az bilinen yerlere gitmeye karar verdim. Adanademirspor-Bursaspor maçı için gittiğim Adana'da öncelikle kaldığımız otelden bahsetmem gerek. Tam merkezde yer alan Şenbayrak Otel 4 yıldızlı olmasına rağmen 5 yıldızlı otellerden daha iyi. Temiz, bakımlı, geniş odalar ve tamamı güler yüzlü personeliyle benden tam not aldılar. Size de tavsiye ederim. Adana'ya öğlen saatlerinde varınca otele yerleşip yürüme mesafesindeki Birbiçer'e kendimizi attık. Burası bilinen bir yer ama bir türlü gelememiştik. İçerisi çok büyük ama tıklım tıklım doluydu. 



Burada hem Adana Kebap hem de şişte ciğer yiyebilirsiniz ama asıl güzel yaptıkları ciğer. Masaya oturunca hızıyla sizi şaşırtacak servis elemanları hemen siparişi alıp ocağa bağırarak siparişi veriyor. Diğer taraftan masa donatılmaya başlanıyor ve yine süratle masaya yeşillik, sumaklı soğan, ezme ve salata geliyor. İştahınız kabarmaya başlıyor. Adana usülü pideler ocakta biraz yağlanmış olarak üzerinde közlenmiş acı biberle masaya getiriliyor. 



Salata ve pide ile ziyafete başladığınızda özellikle ezme sizi fazlasıyla memnun edecektir. Biberler bildiğiniz zehir ama yemesi çok keyifli. Buranın asıl spesyali ciğer demiştim. Ciğerler bir şişte 2 et 2 yağ olarak hazırlanıyor. Arka tarafta hazırlanışına da baktım. Ciğerleri aynı yerden alıyor ve aynı kalitede olmasına özen gösteriyorlar. 



Uzun şişlerde hazırlanan ciğerler devasa bir mangalda pişiriliyor. İsteyenler ocakbaşında da oturup kokuyu  içine çeke çeke ya da bir başka deyişle duman içinde kala kala yiyebilirler. Tercih ve zevk sizin. İşin sırrı biraz da pişirmede, kurutmadan pişirmek ve yumuşak olmasını sağlamak gerekiyor. İçerisi tıklım tıklım olunca bu sıkıntı yaratabilir diye düşündüm ama usta işini biliyor. Ciğerler tam kıvamında ve istediğim gibi geldi. 




Garsonumuz ciğer şişlerini masanın yanındaki uzun vazo gibi şeye atmamızı söyleyerek bizi bu harika yemekle baş başa bıraktı. Ciğer severim ve her türlüsünü yerim ama bu başka bir lezzet olmış. Burada sakın çatalınızla şişten ciğerleri tabağınıza düşürmek gibi bir hata yapmayın. Ciğeri doğrudan lavaşın içine sıyırtarak üstüne başka bir şey koymadan sadece kimyon ilavesiyle yemezseniz tadını alamazsınız. Yukarıda uygulamalı olarak gösteriyorum. Soğanı ve ezmeyi yanında yemek en doğrusu. Ciğerin porsiyonu yemeyi seven birisi için az. Ya 1.5 yaptırın ya da üstüne bizin gibi kıyma kebabı ya da kuşbaşı yiyin. Adana'da kebabı kötü yapan olmaz derler. Burada da ebadı ufak ama tadı büyük bir kebap geliyor. 



Bu arada gözüme takılan bir başka detay da salata hazırlanan bölümde çalışan ustanın çabukluğuydu. İnanılmaz seri şekilde salataları hazırlayan ustayı tebrik etmek gerek. 



Yemeğin üstüne tatlı isterseniz kadayıf ya da havuç dilimi tavsiye ederim. Benim yediğim havuç dilimi daha yeni yapılmış ve sıcacıktı, içinde bol fıstık kullanılmış ve tadı ünlü tatlıcıları aratmayacak şekilde güzeldi. 



Birbiçer işini iyi yapan ve özen gösteren bir mekan. Bu nedenle hem merkez yeri hem de çok yakındaki şubesi özellikle öğlen saatlerinde tıklım tıklım dolu oluyor. Burada masanıza küçük bir kart koyup gelenleri üstüne işaretliyorlar. Fiyatlar makul ve beğenmeden çıkmanız mümkün değil. 



Adres: Merkez: Bakımyurdu Cad. - Adana - 0322 365 14 44

Şube: Turgut Özal Bulvarı - 0322 - 234 48 48

http://birbicer.com/index.html