SUNAR'IN YERİ - BADEMLİ DİKİLİ

Ege'nin en güzel yerlerinden Ayvalık ve çevresi ise en sevdiğim bölge. Altınova'daki evimize her gittiğimde yakın çevrede keşifler yapmayı ve farklı yerlerde yemeyi alışkanlık haline getirdim. 2 sene önce gittiğim ve çok beğendiğim bir yeri de şimdi yazmak nasip oldu. Dikili'nin ilerisinde Bademli'de muhteşem manzarası ve taze lezzetleriyle Sunar'ın Yeri... Burayı bulmak biraz zahmetli gibi gözükse de gittiğinizde manzara sizi büyüleyecek özellikle de gün batımında orada olursanız. 


Sığ bir koyun yanında doğal bir bahçe içinde serpiştirilen masalarıyla mekan lüks peşinde koşanları tatmin etmeyebilir, benim gibi manzara ile rakı ikilisini ayırmaktan hoşlanmıyorsanız burası tam size göre. Sunar Ererez tarafından açılan yer ilk olarak 1975'de başka bir alanda hizmet vermiş ve 1995'den beri şimdiki yerinde bulunuyor. Önceleri ismi yokmuş insanlar "Sunar'ın yerinde buluşalım" demeye başlayınca ismi ortaya çıkmış. Oğulları Tamer ve Aytaç işi devralınca geliştirmişler. Burada sadece taze lezzetler yani ilk elden balık ve çeşitleri bulunuyor. Tek kötü yanı sadece yaz sezonunda hizmet vermesi...


Dikili bölgesinde özellikle kalamar bolca çıkıyor. Sırf bu kalamarı yemek için bile gidilir çünkü çoğu restoranda kayış gibi ithal donmuş kalamar ya da Eşek Kalamarı denen sert etli kalamarlar satılıyor. Burada yerli kalamar harika, ayrıca yine bölgenin ahtapotundan yapılan salata ve ızgarası da harika. Başlangıçta mezeler orta kararda ama bu bölgede otla ilgili her meze güzel yapılıyor siz de tercihinizi otlardan yana kullanın. 


Ortaya güzel bir salata da söylemeyi ihmal etmeyin. Burada meze ve kalamar-ahtapot ikilisinden sonra sıra balığa geldiğinde yazın biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz Mayıs ve Eylül'de daha fazla çeşit bulmanıza rağmen yazın da çipura ya da levrek sizi bekliyor. Güzelce ızgara yapılan balığınızı afiyetle yiyebilirsiniz. Balık gününe göre değişiyor şansınıza artık ne varsa... Sunar'ın yerinde ortam ve manzara o kadar güzel ki bazı ufak tefek sıkıntıları sorun etmiyorsunuz. 


Söğüt ağaçlarının altında karşınızda göl gibi duran deniz olunca servisin yavaş olması da garsonun kibar olmaması da önem taşımıyor. Ama bunları düzeltseler iyi olur doğrusu. Fiyatlar orta kararda ne ucuz ne pahalı. Buradan ahtapot ızgara yemeden çıkmayın derim. Yemeğin üstüne klasik bir helva da idare eder. Sadece manzarası için bile gidilir...

Adres: Bademli Köyü Dikili - İzmir

Telefon: 0232 677 82 01- 0532 731 72 93 

MİTHAT TİRİT SALONU - KONYA

Bu yıl sık sık gittiğim Konya'nın mutfağının ne kadar zengin olduğunu anladım. Konya denince akla önce etli ekmek sonra da Fırın Kebabı gelse de bu güzel ilimizde çok farklı lezzetler bulmak da mümkün. Son seyahatimizde önceden aldığım referanslarla iki yere gitmeyi planladım. Birisi Fırın Kebabını en iyi yapan yer olan ve üstad Vedat Milör'den 5 yıldız alan Ali Baba Fırın Kebap Salonu idi ama Pazar günleri kapalı oldukları için bu ziyareti bir sonraki sefere bırakmak zorunda kaldım. Diğeri ise hayatımda ilk kez yiyeceğim Tirit için bu işin ustası Tiritçi Mithat...


Konya merkezinde Aziziye Camii yanında ara sokakta olsa da kolay bulunacak yerinde hizmet veren Tiritçi Mithat beton yığını ve çarpık yapılaşan bir şehirde yeşillikler içinde adeta çölde vaha gibi karşınıza çıkıyor. Sarmaşıklarla kaplanmış bina bile baştan içinizi açıyor. İçerisi 6 masa alacak alt kat ve 4 masa alan üst kattan oluşuyor. Dışarıda açık havada ise 5 masası daha var. Burada bazen biraz sıra beklemek zorunda kalabilirsiniz ama yedikleriniz buna değecektir. 


Burada sadece Tirit olduğu için size porsiyon soruyorlar. Duvardaki levhada tiridin yanında havuç suyu sonrasında ise zerde gider yazıyor. Tirit aslında bir fakir yemeği olarak doğmuş. Amaç hem kalan ekmekleri değerlendirmek hem de ucuza bir yemek çıkarmakmış. Günümüzde tarifi biraz değişen içine et ya da köfte giren tiridin ana malzemesi bayat ekmek ve et suyu. Burada Kastamonu Tiridindeki gibi simit ekmeğin üstüne değil normal pide üstüne yapılıyor ama eti inanılmaz lezzetli. 


Mithat bu işi iyi biliyor. Tirit için kullanılan et kuzunun ön budundan ve sinirleri ayıklandıktan sonra satırla kıyma haline getiriliyor. Pidesi üstüne et suyu ve yoğurt eklenerek fırında kiremit bir güveçte pişiriliyor. Domates ve yeşil biber de var, en sonunda ise bolca maydanozla hazırlanıp üstüne tereyağ eklenerek servis ediliyor. Ülkemizde her yörede farklı köfte çeşitleri olsa da bu lezzet çok başka. İnanın yediğiniz hiçbir şeye benzemiyor. Etler tam kıvamında pişmiş ve tam kıvamında. Güveçte biriken sıvı sizi korkutmasın hepsi yağ değil, et suyu ve yoğurdun suyu da var içinde. 


Ben yanında Niğde Gazozu içmeyi tercih ettim ama isteyenler havuç suyu deneyebilir. 1 porsiyonu oldukça doyurucu 1.5 isterseniz tam doyarsınız. Servis basit ama başarılı mekan çok orijinal daha ne olsun.... Yemeğin ardından zerde ile finali yapabilirsiniz. Ben sevmem ama sevenler için tadı iyiymiş. Tiritçi Mithat ete gelen zamlardan dolayı son zamanda biraz fiyat arttırmış ama buradan adam başı 20 TL ödeyerek çıkmak mümkün. Yanında kendi otoparkı da mevcut.


Adres: İstanbul Caddesi Yusufağa sokak No: 21/A - Konya 

Telefon: 0332 350 72 98 

EMİN USTA BALIK-EKMEK - KARAKÖY

İstanbul'da yaşayanların ya da yolu İstanbul'a düşenlerin vazgeçemediği lezzetlerin başında balık-ekmek geliyor. Balık-Ekmek denince benim aklıma Eminönü'nde teknede pişirip satanlar gelirdi. Ama 4-5 yıldır Karaköy'de seyyar arabalarda balık-ekmek yapanlar bu şöhrete ortak oldu. Karaköy'deki sürekli mekanımız olan Akın Balık'a gittiğimizde sahile yakın duran bu arabaları görüp tadına bakmak istemiştik. Buna bir de yayın hayatına başladığı günden bu yana favori kanalım olan Turkmax Gurme'deki "Ekmek Arası" programında Emin Usta'yı görmem eklenince bu balık-ekmek'i yemek şart oldu. 



Karaköy'e gelince Galata Köprüsüne girmeden balıkçılara doğru devam edin aradan geçip parka çıkınca tezgahlar sizi karşılayacak. Emin Usta değişik önlüğü ve bandanasıyla hemen fark ediliyor. Bu tezgaha yaklaşınca hemen değişik bir koku burnunuza gelecek. Bu koku Emin Usta'nın balığı pişirdiği ve tarifini kimselere vermediği sosunun kokusu. Balık-Ekmek deyip geçmeyin lezzetli olması için mutlaka ufak dokunuşlar gerekiyor. Balığı o kadar özenle pişiriyor ki dumana rağmen tezgah başında bekleyerek seyretmekten kendinizi alamıyorsunuz. 



Balık-Ekmek adı üstünde ekmeğin arasında yenir ama Emin Usta lavaş dürümün arasında da yaparak ayrı bir boyut getirmiş. Ayrıca içine kattığı baharatlarla balığı iyice lezzetlendiriyor. Biliyorsunuz balık-ekmekçilerde ithal Norveç Uskumrusu kullanılıyor. Siz bu uskumruyu böyle lezzetli yememişsinizdir eminim...Salatası ise ayrı bir güzellik. İşine özen gösteren ve severek yapan Emin Usta öyle bir salata hazırlamış ki adeta tablo gibi ve içinde yok yok... Kızarmış soğanla tadı taçlanan balık-ekmek diğerlerinden bence çok farklı. İsterseniz soğanı çiğ de alabilirsiniz. 



Ucuza balığın ve şehrin en güzel köşelerinden birinin tadını çıkarmak işte buna denir. Alın balık-ekmeğinizi ve içeceğinizi oturun denize nazır tabureye bakın keyfinize... Yemeğin üstüne kömürde demlenen çay ile bu güzel ziyafeti taçlandırabilirsiniz. Bu güzel şehrin tadını çıkarmak için çok paraya ihtiyaç yok. Emin Usta'nın balık-ekmeği gibisi ise başka bir yerde yok... Ellerine sağlık...

Adres: Karaköy İskelesi yanı 

CAFE 21 - CİHANGİR

Cihangir; semt olarak çok sevmeme rağmen gittiğim restoranlarda bir türlü aradığım lezzeti bulamadığım bir yer. Akşam bir iki kadeh bir şeyler içmek için gidilecek mekanlar fazla ama ya yemek... İşte nihayet 2-3 denemeden sonra hem ortamı güzel hem de yemekleri lezzetli bir yerle tanıştık. Cafe 21 "Nasıl olsa burası Cihangir her halükarda dolar" mantığıyla hareket etmeden lezzet ve kaliteyi bir arada sunuyor ve böyle olunca da hemen bir adım öne çıkıyor. Küçük ama sıcak ortamda siz masaya oturur oturmaz hemen bir su ile güleryüzlü "hoşgeldiniz" gelince geceniz iyi başlıyor. 




Cafe 21 tam bir mahalle barı ve restoranı havasında olduğu için ufak tefek bazı aksaklıklar sizi sıkmıyor. İçerisi ufak dedik özellikle hafta sonunda yer bulmak zor olabiliyor. Barın olduğu kısım ve yanda camekanla kapatılmış bölümden oluşuyor. Biz rakı içmek istedik ve meze tabağı ile başladık. Masa ufak ve teferruat çok olunca biraz zorlandık ama güleryüzlü servis elemanları çözüm ürettiler. Meze tabağında az az olan mezelerin hepsi başarılıydı. 



Burada aslında güzel bir şarap ya da favorim olan Bomonti Birası ile bir yemek yenebilir. Ara sıcak olarak tadı yerinde bir paçanga böreği ile devam eden yemekte ortaya hazırlanan salata da iştah açıcıydı. Biz o akşam için balık yemek istedik. Buraya neredeyse evin mutfağı muamelesi yapan arkadaşlarımız Mustafa-Sibel her zaman yedikleri Buharda Somon'u tavsiye ettiler. Ebru onlara uyarak Buharda Somon sipariş etti. 



Yanında sebze ızgara ile gelen somonun tadına baktım gerçekten güzel pişmiş ve baharatlandırılmıştı. Ben mekanın işletmecisinin tavsiyesi ile hamsi istedim. Taze hamsiler tabakta iyi bir sunumla masaya gelip tadına da bakınca doğru karar verdiğimi anladım. Hatta buradaki lezzet karşısında Cihangir'de olup olmadığımı tekrar kontrol etmek istedim. 



21'de ne yediysem memnun kaldım. Et siparişi veren masalarda da gözlemlediğim kadarıyla herkes memnundu. Burada akşam servisinin yanında sabahları daha doğrusu geç kalkanlar için Brunch da veriliyor. Ben gitmedim ama o saatte kahvaltı yapanlardan aldığım bilgiye dayanarak başarılı bir kahvaltı servislerinin olduğunu söyleyebilirim. Malzemeler özenle seçilince ve taze olunca bile çevredekilere fark atabiliyor. 



21'de ödediğiniz hesap Cihangir ortalamalarının altında, mekan adı vermeyeceğim ama peynir tabağı adı altında taze kaşar ve ekşimiş tulum dolu tabaktan başka yiyecek olmadan daha fazlasını ödediğim bir yer vardı. Üstelik 21'de yedikleriniz gerçekten lezzetli ve evinizde pişirdiğiniz gibi... İster gündüz ister akşam yemek için ayrıca yazın önüne atılan masalarda bir bira içmek için 21 kesinlikle doğru adres. 

Adres: Akarsu Caddesi Coşkun Sokak No: 21 - Cihangir İstanbul 

Telefon: 0212 251 16 26

KARDEŞLER BÜFE - ALSANCAK - İZMİR

Geçenlerde site ile ilgili bir eleştiri aldım: "İzmir'de hep turistik yerlerden bahsediyorsunuz İzmirliler orada yemiyor" diyen okuyucum haklı ama sonuçta ben de İzmir'de turist sayılırım :)) 
Bu eleştiri üzerine aslında 30 yıldır bildiğim ve zaman zaman uğradığım bir büfeyi tanıtmak istiyorum. Eskiden sık sık İzmir'e gider ve uzu süreler kalırdım. Bu seyahatlerde İzmir Karışık Sandviçi'ni keşfettim. O yıllarda sokak aralarındaki büfeler belediye tarafından yasaklanmamıştı ve özellikle 2-3 yer çok popülerdi. Herkes Efes Oteli'nin yanındaki büfeyi bilirdi ve orası da güzeldi ama bizim yerimiz hemen 2 sokak paralelde yer alan Kardeşler Büfe idi. Sokak arası büfeler saçma bir kararla yasaklanınca dükkana geçiş yapıp taşındılar. 


Yeni yerleri Tevfik Fikret Lisesinin çaprazında Cumhuriyet Bulvarı üstünde tam köşe başında. Burada gerçek bir İzmir Karışığı yiyebilirsiniz. Yine biz İstanbulluların sıkça yaptığı bir yanlışlık, İzmir'de Kumru aramaktır. Kumru, Çeşme'ye özgüdür ve İzmir'de asıl meşhur olan ve eskiden beri bilinen Kömürde Sandviç'tir. Bu Kumru'dan tamamen farklı bir ekmeğe tamamen farklı bir yöntemle hazırlanır. Kardeşler Büfede bir karışık yediğinizde ne dediğimi daha iyi anlayacaksınız. 


Burada karışığın içinde yer alan malzemelerden sucuk ve salam ocakta çevirerek pişirilirken içine konulacak sayas (yani peynir) eritilirek harika bir kombinasyon olması sağlanıyor. Yukarıda gördüğünüz tencere içinde salçalı sosta pişen sosis ve turşu ilavesiyle karışığınız hazır oluyor. Ama bununla yetinmeyip içine yumurta da isteyin bence. O yumurtalar ocağın üstüne atılan küçük bir çemberde pişiriliyor ve harika oluyor. Ben 1990'lı yıllarda eski yerinde sadece o yumurta için bile sandviç yerdim. Yanına da şimdi olmayan yerel Sen-Sun gazozu of anam of...


Karışık dediğin böyle olur. Sayas ne diye soranlar ise İzmir'li bir arkadaşlarına danışsın derim. Burada ayrıca Pastırmalı-Yumurtalı sandviç de alternatif bir lezzet olarak sizlere önereceğim bir çeşit. Ben yumurtalı karışıktan şaşmam ama her türlü kombinasyon yapılabilir. Kardeşler Büfe 24 saat açık olduğu için gecenin sonunda acıkan bünyelere de hizmet verebiliyor. Bir tanesi rahatlıkla doyurur, biz gençliğimizde 2 tane yerdik ama şimdi zor :))


İzmir'de ister öğlen yemeğinde ister gece bar çıkışında Kardeşler Büfe en iyi sandviçi yapan yer olarak size tavsiyemdir. Burada Kumpir de yapılıyor ama boşverin gitsin...Eskiden Alsancak'da "Baba'nın Yeri" de vardı orada Tavuk-Rus yerdik harikaydı onu da anmış olalım. 

Adres: 1382 Sokak 4/C Alsancak - Konak - İzmir

Telefon: (0232) 421 51 59

AKO ADAPAZARI ISLAMA KÖFTE - KADIKÖY

Hep söylüyorum ülkemizde hemen her ilin hatta ilçenin kendine özgü köftesi var. Bunların arasında zaman zaman çok ufak farklar oluyor. Ama bazıları çok farklı. Adapazarı'nın meşhur ıslama köftesi de bunlardan birisi. Adapazarı'nda yeme şansım olmadı ama Kadıköy'de yıllardır hizmet veren Ako Islama Köftecisi bu işi hakkıyla yapan yerlerden birisi. Kadıköy Çarşısında yer alan Ako hem köfte hem de sulu yemek çeşitleriyle dikkat çekiyor. 



Burada tabii ki köfte yemenizi öneriyorum ama çarşının esnafı ve müdavimleri çorba ve sulu yemeklerini de tercih ediyorlar. Ben bir kez köfte yerine kuzu haşlama yedim ve tadı damağımda kaldı. Ayrıca köfte için gittiğimde önden bir mercimek çorbası da içiyorum. Çorbalar ve sulu yemekleri de tavsiye ederim. İşkembe ve Tuzlama sevenler burada günün her saati bu çorbaları da bulabilir. 



Ako Adapazarı Islama Köfte aynı yerinde olduğu şekilde ıslama köfte hazırlıyor. Bu köftenin özelliği kemik suyu, yağ ve toz biberden oluşan bir özel sosta hazırlanan ekmeklerle birlikte ızgarada pişirilmesi. Bu köftede sadece dana eti kullanılıyor ve baharat olarak karabiberden başkası içine eklenmiyor. Köftenin yanında olmazsa olmaz piyaz burada güne ve ustanın insafına göre değişiyor. Bazen az pişmiş bazen erimeye yakın gelen piyazda istikrar bulmaları şart. 




Ama o köfteler yok mu, lezzeti gerçekten başınızı döndürüyor. Burada asla 1 porsiyonla doyamıyorsunuz onun için baştan 1.5 söylemek en iyisi. Porsiyonların küçük olmasının nedeni katkısız etle hazırlanması bence....Köftenin güzel pişmesi ve etinin lezzeti önemli ama asıl özelliği altında servis edilen ekmekler. Aslında benim yaşımdakiler bilir "papara" denilen bir yemek bizim evlerimizde ayda 1-2 kez olurdu. Bu aslında kalan ekmeklerin etsuyu, yoğurt ve salça sosuyla yemek haline getirilmesiydi. Evet o devirde hiç birşey atılmazdı, hele ekmek asla... Tabii bu yemek nedense ay sonunda pişerdi hep !!!



İşte köftenin altında sunulan o ekmekler bana nedense Papara'yı hatırlattı. Özel olarak bayatlandırılan bu ekmekler hazırlanan sosa bulanıp kızarınca yemeye doyum olmuyor. 1965'den beri hizmet veren mekanın kurucuları Mustafa-Ahmet Köse kardeşler Maltepe Sahilyolu ve Eminönü şubelerini de açmışlar. Tatlı olarak Kemalpaşa favorim ama isteyenler Kabak tatlısı da yiyebilir. 

Adres: Yasa Caddesi No: 1 Kadıköy 

Telefon: 0216 338 78 15 

CARL'S JR. - CEVAHİR AVM

Bu sitede fast-food zincirlerine yer vermemeyi tercih ediyorum ama bu kararımı sadece bir istisna için bozmaya karar verdim. Diğer hamburger restoranlarının aksine lezzet ve kalite olarak farklı bir yerde gördüğüm Carl's JR... Ülkemizde yeni olmasına rağmen ABD'de ve dünyanın pek çok yerinde 70 yıldır hizmet veren bir zincir olan Carl's Jr diğerlerinden farklı bir anlayışa sahip. Ben ilk açılan yer olan Cevahir'deki restorana gittim. Burada kasaya gidip siparişi verince size bir bardak ve bir numara veriyorlar. Bardak sınırsız içecek anlamına geliyor, numara ise siparişinizi getiren servis elamanının sizi bulmasını sağlıyor. Tam bize göre bir sistem olmuş. Masanıza siparişinizin gelmesi ise 4-5 dakikada oluyor.



Sınırsız içecek benim için çok şey ifade etmiyor ama mekanın terası da olduğunu düşünürsek bir bardak ve bilgisayar ile uzun saatler masaya çökecek bir kitle olduğunu da unutmasınlar. Neyse siparişimi verip masaya oturdum. İçerisi ferah ve geniş masalar iç içe değil. Servis elemanları ise güleryüzlü. Ben acı sevdiğim için Jelapano Burger istedim. Burger masaya gelince burasının farkı bir kez daha ortaya çıktı. İçindeki köftenin tadı bir yana hamburger ekmeği de diğer fast-food restoranlarındaki gibi lastik kıvamında değil yumuşacıktı. 



Köftelerin tadı bırakın Burger King ve Mc Donalds'ı "benim" diyen pek çok pahalı hamburgerciden daha güzeldi. Portebollo Mantarlı Burger, Chili Cheese, Jelapano Burger ve buranın spesyali Big Carl tercih edebileceğiniz çeşitler ama damak tadınıza göre değişik bir hamburger mutlaka bulabilirsiniz. Bir hamburger restoranının olmazsa olmazı patates kızartması ise bence yediğim en iyisiydi. Mc Donalds'ı üçe Burger King'i ise beşe katlar. Chicken Tenders ise şaşırtıcı şekilde yumuşak ve baharatı yerinde geldi. Diğerlerinde yediklerinizden sonra sınıf atlayacak güzellikteydi. 



Patates sevenler için Chili Cheese Patates ayrı bir lezzet ve tadı çok güzel. Burada fiyatlar Mc Donalds ve Burger King'ten biraz daha pahalı ama yediğiniz hamburger ve patatesin lezzeti buna değecektir. Tatlı olarak verdikleri Cheesecake ise çok başarılı. Cevahir'deki yerden sonra şubeler açılmaya devam ediyor. Kozyatağı Carrefour, Optimum, Akasya Avm ve Zorlu Center'da da bu tadı bulabilirsiniz. Ben çok beğendim size de tavsiye ederim. 



www.carlsjr.com.tr

Adres: Cevahir AVM Büyükdere Cad. No: 22 - Şişli

Tel: 0212 380 18 18