MİSKE RESTORAN - DENİZLİ

ZTK maçı için Denizli seyahati çıkınca daha önce şehre gelen ve lezzet noktalarını dolaşan dostum Reha Tartıcı'dan tavsiye aldım. Bana şiddetle ve hararetle Miske Restoranı önerdi. Ben de karlı ve soğuk bir havada İzmir'den araba kullanarak Denizli'ye aç ve yorgun gelince onun tavsiyesine uyarak Çamlık mahallesinde Miske Restoranı buldum. Burası bir aile işletmesi ve sahipleri Gaziantep'den buraya göç eden Kılınç ailesi. Baba Mehmet Kılınç Denizli'de ilk lahmacun fırınını açtıktan sonra 1998'de işi büyüten oğulları Mahmut ve İbrahim bu restoranı hizmete açmışlar. Burası tipik bir Antep lokantası ve lezzetler oraları aratmıyor. Günün her saatinde bulabileceğiniz Beyran çok tutuluyor ve gerçekten lezzetli. Özellikle eksi derecede bir havada adeta ilaç niyetine içtik. 



Masaya ilk gelenler içinde organik ve sağlıklı ürünlerin olduğu karışık salata, içli köfte ve lahmacun. İçli köftenin harika bir tadı var. Formülünü veremiyorlar çünkü annelerinin evde yaptığı şekilde hazırlıyorlar. Özellikle fındık değil normal lahmacun istedim ve karşıma tipik bir Gaziantep lahmacunu çıktı. Sarımsaklı ve çıtır çıtır lahmacun da damağımızı şenlendirdi. Doğal ve kaliteli malzeme kullanarak katkı maddesi olmadan yemeklerini hazırladıklarını anlatan Mahmut Kılınç servis kalitesine de önem verdiklerini üzerine basa basa ifade etti. 



Bizim için ortaya karışık bir tadım menüsü hazırlanmıştı. Böylece az az bütün kebap ve et çeşitlerinin tadına bakma şansımız oldu. Döner yağı kararında ve lezzetliydi. Aslında gelen kebap ve etlerin içinde beğenmediğim olmadı. Belli ki eti seçerken büyük özen gösteriyor ve işlerken de ustalıkla tamamlıyorlar. Bir de hep söylüyorum işinizi sevgiyle yaparsanız ortaya kötü bir sonuç çıkması mümkün değil. Karışık tabakta illa ki bir seçim yapmam gerekirse kuzu şişi bir tık öne geçirebilirim. Yumuşacık ve adeta ağızda dağılıyordu. 



Pirzola ve Adana'nın da hakkını vermek gerek. Bizim tabakta istemediğimiz için tavuk yoktu ama yan masada gördüğümüz kanat ızgara gerçekten iştah açıcıydı. Bu karışık tabak iki kişilik hazırlanmıştı. Tek kişi isterseniz Baron adını verdikleri tek kişilik karışık tabağı alabilirsiniz. Etin iyisi kendini hemen belli ediyor. Ama önemli olan 2 saat sonrasında mideden gelen tepkidir bence.. Burada yediklerimiz bizi sonrasında hiç rahatsız etmedi hatta maç sonunda da gidip Beyran ve lahmacun ile tekrar yaptık. 



Bir Antep restoranında yemek sonrasında iyi bir tatlı olmadan olmaz. Miske baklava ve tatlılarını doğrudan Gaziantep'den getiriyor. Bilenler bilir eğer Antep'de baklava yerseniz başka yerde yediğiniz bütün baklavaları sorgulamaya başlarsınız. Havuç dilimi, fıstıklı sarma hepsi taze ve lezzetli. Üstüne çay ile beraber Antep fıstığı ikram edilince diyecek bir şey kalmıyor. Mahmut ve İbrahim kardeşleri güler yüzleri ve işlerine tutkuyla bağlı olmalarından dolayı kutluyorum. Eğer yolunuz Denizli'ye düşerse mutlaka denemenizi öneriyorum.