BURGER LAB - AKMERKEZ

Son dönemde hızla yayılan yeni kuşak Burger Restoranları sayesinde nihayet doğru düzgün burger yemeye başladık. Sayıları giderek çoğalıyor ve benim çok gitmek istediğim yerler olduğunu baştan söyleyerek Akmerkez'de çok beğendiğim Burger Lab'ı sizlere önereyim. Burası önce Karaköy'de bir dükkanda başlayan serüveni Akmerkez'in yemek katında sinemanın hemen yanında ufacık bir büfe gibi gözüken yere de taşıdı. İçerisi ufak ama önünde ve yan tarafında oturacak rahat masaları bulunuyor. 


Burger yapmak için en önemli şart etin yani köftenin güzel olması. Burada kullanılan et yüzde 100 dana eti ve dişi dana yani düve eti tercih ediliyor. Etler standart olarak orta pişmiş olarak hazırlanıyor eğer tercihiniz farklı ise mutlaka belirtmelisiniz. Ama unutmayın köfte ya da et ne kadar çok pişerse o kadar kuru oluyor. 10-12 dakika arasında burgeriniz hazırlanıyor ve servis ediliyor. 


Buranın spesyali 200 gr. et ile hazırlanan Lab Burger; içinde karamelize soğan, peynir ve dana bacon da bulunuyor. Tadı gerçekten süper ama büyük köfteyi yerken zorlanabilirsiniz. İsteyenlere farklı burgerler de mevcut. Acı seviyorsanız benim yediğim Mad Burger çok başarılı, Peyniri daha fazla hissetmek için Cheesy Burger, Zeytin tadı olsun diyorsanız Olivy Burger sizleri bekliyor. 


Burgerin yanında tahtada sadece ufak bir kornişon turşu servis ediliyor. Ama isterseniz sade ya da baharatlı patates de var ve tadı çok güzel. İşin sırrının mangalda olduğunu da düşünüyorum. Özel hazırlanan mangal ve katkısız et bir araya gelince ortaya harika bir lezzet çıkıyor. Servis güleryüzlü ve hızlı...


Fiyatlar böylesine dolu dolu bir burger için gayet makul. Lab Burger 23 TL, Diğer hamburgerler 16-18 TL arasında değişiyor. Ayrıca et yemek isterseniz harika bir steak yapıyorlar. Fiyatı 37 TL. Sucuğa da ayrı bir yorum getirerek 100 gr. sucuktan burger yapıyorlar. 


Yemeğin üstüne bir de tatlı isterseniz sufle ya da panna cotta veriyorlar ben yemedim ama iyi olduğunu anlayabiliyorum. Burası gerçek burger yemek isteyenlerin gönül rahatlığıyla gidebileceği bir restoran ben kesinlikle tavsiye ediyorum. Yemediyseniz çok şey kaçırdınız demektir. 



Adres: Akmerkez Yemek Katı - Etiler 
Telefon: 0212 282 18 18 

GÜNEŞ KOKOREÇ - ÜSKÜDAR

Türkiye'de sokakta yemek kültürünün olmazsa olmazlarından birisi de Kokoreç. Bir dönem "Avrupa Birliği'ne girince Kokoreç yasaklanacak" diye bazı haberler çıkmış ve boğazına düşkün vatandaşlarımızdan " O zaman girmeyelim" tepkileri gelmişti. Zaten bizi sürekli oyalayıp sonunda AB'ye almayacakları için bence Kokoreç için bir sorun yok. Ben Kokoreç'i çok severim ve eskiden Beşiktaş'ta bir arabacıda en lezzetli kokoreci yediğimi söylesem belki de inanmazsınız. Güzel yapan yerlerden birisi de Üsküdar'da merkezde otobüs yazıhanelerinin olduğu küçük sokakta yer alan Güneş Kokoreç...



Özellikle geceleri çok hareketli olan mekan aslında ufacık bir yer. Ama hava güzel olduğunda sokağa atılan taburelerde de yiyebiliyorsunuz. Burada işin sırrı bence kokoreci çok iyi terbiye etmeleri. Ben 3-4 kez gittim ve her seferinde kokorecin nasıl bu kadar hafif olduğunu şaşırdım. Ustanın sırrı nedir bilinmez ama közde pişen kokoreç hem lezzetli hem de çok hafif. Kuzu kokoreç ancak bu kadar güzel olabilir.



Kokoreç iki değişik şekilde yapılıyor. Ya burada olduğu gibi közde ve bütün olarak şişte çevrilip sonra halka halka kesilerek ve en son olarak ince doğranıp diğer malzemelerle karıştırılarak ya da önceden kesilen ve doğranan etin diğer malzemelerle sacın üstünde pişirilmesi ile... Ben ilk seçeneğin daha lezzetli olduğunu düşünüyorum. Güneş Kokoreç ayrıca ekmeğe de ayrı bir özen gösteriyor. Kokoreç şişinin üstünde kızaran ekmekler sonra yağlanarak malzeme içine konuyor. 



Güneş Kokoreç'de ayrıca Midye Dolma da satılıyor. Yediklerimin en iyisi değil belki ama vasatın üstünde olduğunu söyleyebilirim. Ben burada yediğim kokoreç gibisini İstanbul'da belki bir yerde daha yedim. Tadı o kadar güzel ki hiç kokoreç yemeyen bazı tanıdıklarım bile burada dayanamayarak yediler ve çok beğendiler. İşlerini iyi yapıyorlar ve temiz çalışıyorlar. Fiyatlar uygun ve gece geç saatte bile açık. Bence mutlaka denemelisiniz. 



Adres: Mimarsinan Mahallesi Balaban Caddesi No: 33 - Üsküdar

Telefon: 0532 236 89 44

ÖZGÜR ŞEF- KALAMIŞ

Önce bir televizyon programı ile tanıdığımız Özgür Şef kendi restoran zincirini açtıktan sonra daha popüler oldu. Son yılların modası "Et Restoranları" her geçen gün daha fazla müşteri çekiyor. Anadolu Yakasında oturanlar için Kalamış'da yeni açılan Wyndham Otelin altında yeni yerinde hizmet veren Özgür Şef tercih edilen bir mekan. Ataşehir'de de şubesi var ama ben 2 kez Kalamış'a gittim ve sonunda yazmaya karar verdim. Daha önce Todori'nin karşısında yer alırken de gitmiştim ama yeni yeri daha şık olmuş. 



Burada özellikle haftasonu yer bulmak imkansız. İçeride masanıza oturunca hemen servis elemanları sipariş almak için yanınızda bitiyor. Önceden gelmediyseniz menüde ufak bir gezinti yaparak doğru tercihi yapabilirsiniz. Öncelikle içecekle başlarsak Şarap konusunda iyi bir menüleri olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda uzman olan degüstatör yani şarap tadımcısı çalıştıran nadir yerlerden birisi olan Özgür Şef'te şarap sunumu da bir o derecede gösterişli. Ben degüstatör deyince birlikte Günay'da çalıştığım rahmetli Kenan Kardeş'i hatırladım. Onun şovu için bile gelen olurdu. Allah rahmet eylesin....Benim tavsiyem etle iyi giden Büyülübağ Cabarnet-Merlot



Özgür Şef'de başlangıç için sosis, sucuk ve köfte tadımlık olarak ideal oluyor. Sucuk ve Köfte baharatlı ama çok lezzetli. Sonrasında ana yemek olarak tercihler sizin damak zevkinize kalmış. Ama soslu patates söylemeyi de unutmayın derim... Ayrıca soya filizleri ile tatlandırılan yeşil salatası da çok başarılı. 



Bu başlangıçlardan sonra ana yemek olarak benim size tavsiyem Şaşlık olacak. Etin en güzel yerlerinden birisi olan şaşlık aslında bizim kuzu şişin bir başka çeşidi. Daha çok Moğol ve Tatar mutfağından gelen bir lezzet olan Şaşlık baharatlı sirkenin içinde bekletilerek yapılan bir kuzu şiş türüdür. Ben hem sunum hem de lezzet olarak çok beğendim. Peynirli Şaşlık süper...




Ayrıca etin belki de en yumuşak hali olan Lokum her zaman tercih edilen bir başka ürün. Ben kuzu eti yemem diyenler bile bu lezzete duyarsız kalamıyor. Aslında benim denediğim bütün etler tam kıvamında hazırlanmış ve çok lezzetli ama ben kendi tercihlerimi aradan çıkartarak size tavsiye ediyorum. Masadaki minikler için hazırlanan Mini Hamburgerler büyüklerin de iştahını açıyor doğrusu. Antrikot ve biftekler de çok güzel...



Masanıza siz istemeden servis edilen Brezilya Usülü Pişen Et - Churrascaria ise değişik bir lezzet. Dananın kol kısmı içindeki özel bir parçadan yapılan et 30 gün boyunca salamura edildikten sonra odun ateşinde 24-30 saat arasında yavaş yavaş pişiriliyor. Bu et özel arabasında masalar arasında dolaştırılarak servis ediliyor. 



Özgür Şef'de güzel ve bol sohbetli bir gecenin sonunda tatlı olarak mutlaka Katmer yemelisiniz. Dondurma ile servis edilen bol fıstıklı katmer Gaziantep'de yediğime en fazla yaklaşan katmerdi. Bu bile ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi aslında..



Özgür Şefi kesinlikle tavsiye ederim. Normal ölçüde şarap ve birayla birlikte adam başı 80 TL civarında buradan çıkabilirsiniz. Ama yedikleriniz buna değecektir. 

Adres: Kalamış Fener Caddesi Wyndham Otel Altı - Kalamış 

Tel : 0216 550 04 04

http://www.ozgursef.com/

BAYLAN PASTANESİ - KADIKÖY

Kadıköy Çarşısında zaman geçirmeyi seviyoruz. Burada gidilecek pek çok lezzet durağı bulunuyor. Ama aralarında tarihi açıdan diğerlerinden ayrılan bir yer var ki; o da Baylan Pastanesi. Kadıköy'e gidildiğinde uğranmadan geçilmemesi gereken Baylan klasik lezzetleri aynı kalitede yıllardır sunmayı başaran bir yer. 



Baylan'ın kuruluşu Cumhuriyet ile yaşıt. 1923'de Beyoğlu'nda küçük bir pastane ile başladıktan sonra Karaköy'de de yeni bir yer açmışlar. Yaşayan en eski pastane olan Baylan Kadıköy şubesini 1961'de hizmete sokmuş. 1992-2010 arasında sadece Kadıköy'de sevenleriyle buluşan pastane 2010 yılında Bebek'de yeni bir şube açarak Avrupa Yakası'nda da tekrar hizmete başlamış. Ben sık sık Kadıköy'deki pastaneye giderim. Aynı dekorasyon ve klasikleşmiş yapısıyla Baylan modernleştikçe berbatlaşan dünyamızda küçük bir nefes alma yeri...



Burada hava güzelken arka bahçede oturmak çok keyifli. Kışın küçücük mekanda eski tip sandalye ve masalarda oturmak ise konforlu değil ama ayrı bir keyif. Baylan'da en fazla tercih edilen ürün adı burayla özdeşleşen "Kup Griye".. Bu tatlının geçmişi 1954 yılına dayanıyor. Ayaküstü yenen dondurmalı ve kremalı kuplar özellikle yazın çok tüketilmeye başlanıyor. Baylan'ın icadı olan bu kup Avrupa'da bazı ülkelerde "Kup Baylan" olarak satılıyor. Vanilyalı ve karamelli dondurma, krem şanti, balbadem ve karamel sosuyla her zaman taze hazırlanan Kup Griye gerçekten süper bir lezzet...



Burada klasik haline gelen diğer tatlılardan da bahsetmemek olmaz. Benim favorim ince çikolatalı pandispanya hamuru üzerine trüf çikolatası sürülerek hazırlanan hafif ama bir o derecede lezzetli olan Trüf... Ayrıca dondurmalı tatlılardan Adisababa mutlaka denenmesi gereken bir ürün. Dondurulmuş krema, çilek, vanilya aroması ve fıstık bir araya gelince tadı mükemmel oluyor. Karamelli Pasta ise tam bir Fransız pastası ve karamel sevenler için bulunmaz bir nimet.



Sağ altta değişik görünümüyle dikkat çeken Montebianco ise kestane püresi ve taze süt kremasından yapılıyor. Ben henüz tatmadım ama bir sonraki sefere onun da tadına bakacağım. Baylan pasta konusunda olduğu kadar çikolata konusunda da iddialı. Ayrıca son yıllarda ülkemizde tanınan ve sevilen Makaron da bulunuyor. Çikolatada çok sayıda çeşit bulunuyor. Özel teknikle hazırlanan çikolatalar Baylan'ın bence en iyi yaptığı işlerden birisi...



Profiterol bu güzel çikolata ile yapılınca bir başka oluyor. Ayrıca eve giderken çocukluğumuzun vazgeçilmez lezzeti olan Şemsiye Çikolata da alabilirsiniz. Çayı bile bir başka olan Baylan klasiğin güzelliği ve kalitesiyle her zaman seviyesini korumayı başaran bir müessese. 




Adres: Caferağa Mah., Muvakkıthane Cad No:19, İstanbul

Telefon: (0216) 346 6350


http://www.baylangida.com/

GİRİTLİ RESTORAN - CANKURTARAN

İstanbul'un en iyi içkili restoranı hangisi diye soranlara cevap olarak iki yer arasında karar veremediğimi söylüyordum. Bunlardan ilki hep söylediğim gibi "Asmalı Cavit" diğeri ise "Giritli" idi. Ama ikinci kez gittiğim Giritli bu yarışta çok değil ama sadece 1 adım öne geçmeyi başardı. İstanbul'un bana göre en iyi içkili restoranı olarak size Giritli'yi tanıtmam gerek. Bu mekan İstanbul'un tarihi semtlerinden olan Cankurtaran'da denize yakın ama deniz görmeyen bir sokakta yer alan iki katlı bir köşkden ve harika bahçesinden oluşuyor. Yazın bahçesinde oturmak ayrı bir keyif ama ben iki kez kış aylarında gittim. Köşkün üst katındaki yemek salonu da dekoru ile büyülüyor. 


İçeride duvarda asılı güzel tablolar ve tavan süslemeleriyle son derece zevkli bir şekilde hazırlanan masalar en baştan üzerinizdeki kötü elektriği atmanıza ve güzel bir gece geçirmenize yol açıyor. Buna bir de benim bugüne kadar gördüğüm en kibar ve işini size fark ettirmeden yapan servis elemanları eklenince size düşen mekanın ve yemeklerin keyfini çıkarmak...


Giritli Restoran adından da anlaşılacağı üzere Ege ve Akdeniz lezzetlerini mutfağında sunan bir yer. Giritli bir ailenin kızı olan Ayşe Şensılay buranın kurucusu ve mutfaktaki şefi... Ayşe hanım "Büyük dedem Girit’den gelmiş. Girit mutfağını da aileye taşımış. Bunu paylaşmak istedim. Ama asıl neden, dünyanın en sağlıklı mutfak olarak yıllardan beri kabul ettiği bir gerçeğin, yani “balık, zeytinyağ, ot = sağlıklı yaşam”ın artık bizlerin de yaşamına yerleşmesine katkıda bulunmak doğrusu..." diyor. 25 çeşit meze siz istediğinizde masaya dizilmeye başlıyor. Bittiğinde ise ortaya inanılmaz bir manzara çıkıyor. 


Masada adeta bir kuş sütü eksik. Hangisini anlatmalı ya da hangi mezeyi tavsiye etmeli bilemedim. Benim favorilerim lakerda, Çipez otu, Fava, Turp otu ve tabii ki Girit mezesi. Girit mezesi dedikleri şey kırma acımsı yeşil zeytin. Bunu Bodrum’daki Giritliler hazırlıyorlar, keçi peyniri, sarımsak-ceviz, kurutulmuş dağ otları ve baharat karıştırılıyor, bol zeytinyağı ilavesiyle servis yapılıyor.


Bütün mezeler inanılmaz lezzetli. Ayırım yapmak gerçekten zor. Ufak meze tabaklarında servis edilmesi de sizi yanıltmasın, beğendiğiniz bir meze bitince tekrar isteyerek alabilirsiniz. Ama dikkat edin mezelerle karnınız doymasın çünkü peşinden gelecek olan ara sıcaklar ve harika balıkları kaçırırsınız. Mezelere dönecek olursak barbunya pilaki ve levrek marine de kaçırmamanız gereken lezzetlerden...Bu arada küçücük kaselerde gelen pilavın tadını da çok beğendim. Mezelere başlamadan acıkanlara bire bir...


Giritli'de meze kısmı uzun uzun sürüyor. Bu arada otlu ve lorlu börek gecenin en iyilerinden olmaya aday şekilde servis ediliyor. İçinde değişik otların farklı lezzeti var.


Bu kadar meze ile geçen uzun bir sürenin ardından tam da "Başka ne var" diye sormaya başlarken masaya kalamar, ızgara ahtapot ve gümüş balığından oluşan muhteşem üçlü geliyor. Kalamar güzel, ahtapot ızgara ise tam olması gerektiği gibi yumuşak ve sulu ama bu tabağın kralı gümüş balığı... Olduğu gibi ağzınıza atmanız gereken gümüşlerin lezzetini uzun süredir unuttuğumu fark ediyorum. 


Rakı içerken tam olması gerekenler de bunlar zaten. Uzun süredir Yeni Rakı - Yeni Seri tercih ediyorum. Bu arada gümüş balığı çoğumuzun unuttuğu ve uzun süredir yemediği bir balık. Tadına bakınca bir daha bu kadar uzun ara vermeyeceğimi düşünüyorum. Ahtapotun tam da Bodrum usulü yapılması da dikkat çekici. Zaten Ayşe Hanım Bodrum aşığı olduğunu ve yöredeki pazarlardan alışveriş yapmayı sevdiğini hep söylüyor.


Artık yiyecek yerimiz kalmadığı için son olarak masaya gelen barbun ve istavritin ancak ucundan tadına bakabildik ama muhteşemdi. Balığı pişirmeyi iyi biliyorlar ve balık halinin hemen kıyısında taze balık bula gibi bir sıkıntıları da yok zaten. Bu harika yemeğin ardından tatlı olarak masaya küçük sarılmış içerisi elmalı sigara börekleri getirildi. Yağda kızarmıştı ama inanılmaz hafifti ve 

üstünde pudra şekeri vardı.  Ayrıca fırınlanmış tahin pekmezin 

üstünde de elma rendesi ile servis edildiğini gördük. 



Giritli Restoranda fiks menü uygulanıyor ve fiyatı limitsiz içki ile 

birlikte Şubat 2014 itibariyle kişi başı 115 TL... Bence bu parayı 

hakediyorlar. Giritli 24.00'de kapanıyor. İstanbul'un en iyi içkili 

restoranı olarak Giritli ilk sırada, bence mutlaka gidilmesi gereken 

bir yer...

Adres: Cankurtaran Mh., Keresteci Hakkı Sk No:8, 34122 İstanbul

Telefon: 0 212 458 22 70 - 71
Faks: 0 212 458 22 69
E-Posta: info@giritlirestoran.com

MANİSASPOR KEBAPÇISI - MANİSA

Geçen hafta uzun bir aradan sonra Manisa'ya gittim. Akhisar Belediye-Eskişehirspor maçını anlatmak için Manisa'ya giderken bizi ulaştıran şöförümüzün tavsiyesi ile çarşı içindeki Manisaspor Kebapçısı'na uğradık. Manisa Kebabını uzun yıllar önce İzmir'de adını hatırlamadığım bir yerde yemiştim ve pek beğenmemiştim ama kaptanımız "Sadece burada yemek için ailemle her ay gelirim" dediği için sağlam bir ön referans almış oldum. Yol üstünde şubeleri de var ama asıl işin başladığı küçük dükkan bir başka.


Hüseyin Usta'nın dükkanında içerisi küçük ama kalabalık. Burada yoğun saatlerde kapının dışına kadar taşan uzun kuyrukların olduğu söyleniyor. Masaya oturunca siparişinizi aldıktan sonra tercihe göre soğanlı ya da soğansız yeşillikler geliyor. Burada ayran da bir başka. Kendi özel yapımları ayran için Foça'dan gelen ve sadece yoğurt yapılan bir mandıranın ürünü kullanılıyor. Sonuç olarak mükemmel bir ayran ortaya çıkıyor. 


Manisa Kebabı denilen yemek aslında köfteden oluşuyor. Köfteler için seçilen et süt danasının ön kolundan alınıyor ve lezzeti buradan geliyor. Kömür ateşinde ve geleneksel tarzda mangalda pişirilen ete lezzet katan bir diğer faktör ise tereyağı. Özel bir tereyağı kullanıyorlar ve yumuşaklığı dikkat çeken pidenin üstüne bolca tereyağı dökülerek köfteler hazır hale geliyor. 


Ocağın başında bu dükkanın kurucusu ve sahibi olan Hüseyin Şengül tarafından bizzat bilgilendirildim. Tereyağının kokusu bile insana bu kebabın ne kadar lezzetli olduğunu anlatabiliyor. Buradan sadece tereyağı almak için gelenler olduğu söylendi. Burada iki değişik şekilde servis yapılıyor. Ya benim tercih ettiğim gibi salça sosu ve yoğurt olmadan sade, ya da salça ve yoğurtla birlikte alabiliyorsunuz. Etler o kadar lezzetli ki tadını bozmadan sade yemek daha güzel oluyor ama tercih sizin...


Etler süper ama bir pidenin bu kadar lezzetli olabileceği aklımdan geçmezdi. Hamuru özel olarak hazırlanan pideler halis tereyağı ile ıslatılınca daha da yumuşak oluyor ve adeta ağızda dağılıyor. Bugüne kadar Manisa Kebabı yememiş olmam büyük kayıp. Bakır tabaklar da işin sunumuna ayrı hava katıyor. Ortaya çıkan resmen sanat eseri...


Bu yemekten sonra tatlı isterseniz kadayıf ya da Kemalpaşa bulunuyor. Ben üzerine kaymak takviyesiyle Kadayıf yedim. Bolca fındıkla servis edilen kadayıf çok lezzetliydi. 


Hüseyin Usta tam bir futbol hastası. Manisaspor'da yöneticilik yapmasının yanında Fenerbahçe taraftarı. Ersun Yanal'ın hocalığını da yapan Hüseyin Usta bağlarını koparmadığı Yanal'ı sık sık burada ağırladığını anlatıyor. Geçtiğimiz ay 1 hafta eşiyle Antalya'ya giderek Fenerbahçe kampını takip eden ustamız her maçı seyreden bir futbol tutkunu. Dükkanın girişinde afiş olarak Hüseyin Usta'nın Alex'e servis yapması bulunuyor. 


Manisaspor Kebapçısı kesinlikle gidilmesi gereken bir lezzet durağı. Her detayı düşünen ve kaliteden ödün vermeyen Hüseyin Ustamızı kutluyorum . Çarşıdaki dükkanın yanı sıra Bankalar Caddesi ve İstanbul yolunda da iki şubeleri var. 

Adres: Sinema Park Cd. (Eski PTT karşısı)Manisa,

Telefon: 0236 232 07 20 


BEŞYOL KEBAPÇISI - BURSA

Bursa'da İskender yemek için çok sayıda alternatif bulunuyor. Ben 1 yıl Bursa'da yaşadığım için bazılarınızın bilmediği küçük dükkanlarda da harika İskender yedim. Eski Garajdaki Cemal-Cemil Usta İstanbul'dan gelenlerin en fazla rağbet ettiği yer ve gerçekten de lezzet olarak çok iyi ama talep çok olunca fiyatları da tavana vurdurdular.Şubat 2014 itibariyle porsiyonu 22 TL olan dükkanda porsiyonlar da biraz küçüldü. Neyse biz başka arayışlara girince benim de hep gitmek istediğim ve övgüyle bahsedilen Beşyol Kebapçısına uğradık. Bursa-İstanbul yolunda şehirden çıkarken ilk ışıklarda yer alan mekanda İskender 18 TL...


Mekan son derece temiz ve basit garsonlar ise esprili ve güleryüzlü. İlk olarak gittiğim bu mekanda sıcak bir havanın olması baştan geçer not almalarını sağladı. Burada sadece Bursa Kebabı yani İskender servis ediliyor. Biz akşam saatlerinde gittik ve dönerin sonuna gelinmişti, ustamız resim çekerken bunu özellikle yazmamı istedi...Masaya gelen turşu ise lezzet olarak inanılmazdı ve yemekler gelene kadar çerez gibi tükendi.


Masada yer alan herkes eti bol 1.5 söyledik. İskender masaya gelince porsiyonun büyüklüğüne inanamadık. Görüntü harikaydı ve hemen tereyağı gezdirildi ve ekstradan domates sosu ilave edildi. Sonrasında ortaya çıkan ise adeta bir sanat eseriydi. 


Görüntü güzel ama "Ya Tadı" diye sorarsanız ben tadını da çok beğendim. Kullandıkları et yani kıyma kesinlikle çok kaliteliydi ve içinde hoş bir kekik kokusu vardı. Tat olarak diğerlerinden aşağı kalmadığı gibi bana göre 1 numarayı zorlamayı da başardı. Tadı damağımda kaldı doğrusu...


Yanında isterseniz açık olarak hazırlanan Şıra ya da benim en sevdiğim içecek olan Uludağ Gazozu'nu isteyebilirsiniz. Belki abartıyorum ama Bursa'daki Uludağ Gazozunun tadı bana daha farklı ve güzel geliyor. Beşyol Kebapçısı işini iyi yapan düzgün bir yer. Burada İskender yemediyseniz mutlaka denemelisiniz. 1990'da kurulan işletmenin İhsaniye ve Buttim'de birer şubesi var. 


Tatlı olarak Kadayıf ya da Kaymaklı Kemalpaşa isteyebilirsiniz. İkisi de lezzetli ama burada yediğimiz şeyin adı Kemalpaşa ise biz çocukluğumuzdan beri ne yiyoruz bilmiyorum. Bursa'da alternatif bir İskender önerdim sizlere, burası ile ilgili yapılan yorumlarda ise bazılarının müptelası olduğunu bazılarının ise beğenmediğini gördüm. Ben ilk gruptayım doğrusu...


Adres: Yeni Yalova Yolu No: 240 Beşyol BURSA

Telefon: 0224 255 00 38 – 0224 254 81 00

http://www.besyolkebapcisi.com/bursa-kebabi/