AYNA - CUNDA

Cunda son dönemin en popüler tatil mekanlarından. Tam 40 yıldır Ayvalık'a her yaz giden birisi olarak son yıllarda Cunda'nın bu kalabalığı nasıl taşıyabildiğine hayret ediyorum. Adada sahildeki restoranların geriye taşınmasından sonra hava tamamen değişti. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında sahil bölümü kalabalıktan yürünemez halde. Kalabalıktan ve tatilcilerden biraz uzaklaşıp güzel bir yemek için Cunda'nın arka sokaklarına girmelisiniz. Çok da uzağa gitmeye gerek yok, meşhur Taş Kahve'nin arka sokağında tam karşısında çölde bir vaha misali Ayna sizleri bekliyor. Balık restoranlarından farklı, şık bir mekan arıyorsanız burası tam da size göre. Ayrıca mutfakta da harikalar yaratıyorlar. Tabeleda aynen şöyle yazıyor "Ayna - Yeme-İçme-Oturma Yeri" ...


Ayna adını duvardaki dev aynalardan alıyor ve eski bir Rum evinin mükemmel dekorasyonla birleşmesinden ortaya son derece zevkli bir mekan çıkmış. Burada menüde çok fazla seçenek yok aslında az da değil. Menüdeki klasik lezzetlerin yanında mevsimine ve malzemenin tazeliğine göre farklı seçenekler de bulabilirsiniz. Başlangıçlar arasında favorilerim beş ayrı zeytinyağlı çeşidinin olduğu (kabak çiçeği dolması da var) zeytinyağlı tabağı (30 TL) ve kiremitte domates soslu peynir (20 TL). Ayrıca Limonda pişmiş soğuk balık (27 TL) ve Buzlu Kaşık Salatası (20 TL) çok farklı lezzetler. Peynir tabakları da adanın harika peynirlerinden oluşuyor (K20 B35 TL) 


Burada mideniz kadar gözünüz de doyuyor. Servis tam adanın ruhuna göre çok hızlı ve seri değil ama özenli. Zaten burada oturup yiyecekseniz hızla ve acele ile işiniz olmamalı. Şarap fiyatları bu kalitede bir yer için normal ama seçimleri gayet başarılı. Ana yemeklere geçersek. Ben o akşam Karides ve Rokalı el yapımı makarna (29 TL) istedim. Sarımsaktan kaçmamışlardı ve lezzeti harikaydı. Sanıyorum kullandıkları karides donmuş değil yerli karidesti. Ebru ise Deniz ürünleri güveç (34 TL) istedi. Güveç kabı yerine istiridye şeklinde bir tabakta sunum yapmak çok iyi bir fikirdi. İçine kalamar, karides, sübye ve midye vardı, malzemeden de kaçmamışlar doğrusu. 


Benim favorilerim arasında Asma Yaprağında Sardalya (29 TL) ve Şımarık Pilav (35 TL) de var. Sunumların son derece yaratıcı olması kadar bütün yemeklerin lezzeti ve detayları da bir o kadar güzel. Burada sadece doğal tereyağı ve Ayvalık zeytinyağı kullanılıyor. Yerel malzemeler kullanma ilkelerini sevdim, ayrıca sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmek de çok önemli. İnternet sitelerinde yazdıklarına göre sağlığa zararlı hiçbir paket ürün kullanmıyorlar. Enginar mevsimine denk gelirseniz dolmasını sakın kaçırmayın derim. 


Cevizli Erişte (29 TL) için bu kadar para ödenir mi demeyin, yedikten sonra hak vereceksiniz. Tatlı menüsü de insanı baştan çıkartacak kadar güzel. Genelde bu tip gurme restoranlarda yemeklerde başarılı olan şef tatlıda aynı yıldızı alamaz. Ama Ayna'da tatlılar adeta eğitimini pasta ve tatlı üstüne yapmış bir şefin elinden çıkmış. Kimbilir belki de öyledir, ben gittiğim bütün restoranlarda siteyi ve kendimi tanıtmadan yer içer sonra parasını öderim. Sonra beğenirsem burada sizlerle paylaşırım. Bu nedenle yazılanlara güvenebilirsiniz. Davetle gidilen yerlerde kötü yazmak olmaz bu nedenle uzak duruyorum. Neyse limonlu cheescake (18 TL) sevmeyen birisi olarak bayıldım. İçinde lavanta da vardı. Menüde yok ama o gün güzel limon gelince dayanamayıp yapmışlar. Affogato yani Vanilyalı puding,biscotti, esspresso ve dondurma favorim. Adanın olmazsa olmazı sakızlı muhallebi ise sakızlı dondurma (12 TL) ile bardakta servis ediliyor. 


Burada kahvaltı keyfi de yapabilirsiniz. Reçeller ve Ada Tulumu nefis, domates,salatalık ve biber bol (35 TL)... Ayna yazının başında dediğim gibi adeta çölde bir vaha.. 12 ay açık ve mevsim dışında gitmek inanın daha keyifli. Sadece Pazartesi günleri dinleniyorlar. Fiyatlar ucuz değil ama hep söylediğim gibi kalite için biraz elinizi cebinize atmanız gerekir.