AKÇAY DÖNER - TRABZON

Bu aralar en sık gittiğim deplasman Trabzon olunca burada her seferinde farklı bir lezzet noktası keşfetmeye karar verdim. Bir kupa maçı için Pazar günü gittiğimizde önceden alışageldiğimiz restoranların büyük bölümünün kapalı olduğunu gördük ve sürekli peynir aldığımız meydandaki Yeşil Mandıra'daki arkadaşa "döner" nerede yeriz diye sorduk. Bizi Uzunçarşı'nın hemen sonundaki Akçay Lokantasına yönlendirdi. İyi de yapmış çünkü herkesiz uzun süredir bildiği ama bizim atladığımız bir yeri keşfetme şansımız oldu. Akçay'ın dönerinin ünü her yeri sarmış ve biz de bu lezzeti tatmak için dükkandan içeri girdik.


Odun ateşinde pişen dönerin görüntüsü bile yetti ama bu dönerin özelliğini sormadan edemedik. Ustamız önce Pazar olduğu için dönerin çok küçük olduğunu hafta içinde bunun 2 katı fazla döner taktıklarını söyledi. O bir yandan döneri keserken ufaktan çöplenmeye başladım ve dönerin sırrının etin 2 gün dinlenmesinde olduğunu öğrendim. İlk gün kesilen et sadece dinlenmeye bırakılarak kanın akması sağlanıyor. İkinci gün ise etin marinesi yapılıyor ve yine bekliyor. Üçüncü gün et dönere takılıyor. Odun ateşi de işin içine girince harika bir tat ortaya çıkıyor.


Döneri ister benim sevdiğim gibi az pilavın üstünde ister sade isteyebilirsiniz. Burada döner gramla satılıyor, sipariş verirken buna göre verin. 100 gr. bir porsiyona tekabül ediyor deseler de bence yetmiyor. 150 gr. bence ideal oluyor. Etin tadı harika ve benim en sevdiğim dönerci olan Beşiktaş'taki Asım Usta'yı andırıyor. Burada sadece döner yok, aynı zamanda sulu yemekleri de ünlü. Haşlaması muhteşem görünüyordu ayrıca müdavimlerinin sürekli tercih ettiği güveç de güzel gözüküyor. Bir dahaki sefere döneri 100 gr. yedikten sonra haşlamanın da tadına bakmak istiyorum.


Yemekten sonra Trabzon'da olduğunuzu hatırlayarak güzelce demlenmiş bir çay içerken buranın en az döner kadar ünlenen bir başka lezzeti sütlaç yiyebilirsiniz. Hamsiköy Sütlacı olarak ünlenen bu tatlının üstüne bolca fındık eklerseniz tadına doyum olmayacaktır. Sütlaç sevmeyenler ise kadayıfın tadına bakabilir. Benim için artık Trabzon'da 1 numaralı döner Akçay'da yapılıyor. Fiyatlar uygun servis güleryüzlü, hadi afiyet olsun.



CORYLUS CAFE - GİRESUN

Bu sezon basketbol ligimizde yer almaya başlayan Giresun takımının maçlarını anlatmak için bu güzel şehrimize seyahat etmeye başladık. Havaalanı da bitince ulaşımı da çok kolaylaşan Giresun'da salona ve stada çok yakın bir konumda bulunan ve henüz 1 yılı yeni dolduran Corylus Cafe'de kahvaltıya gittik. Buranın sahibi eşi olan Bülent Yavuz aynı zamanda Giresun Basket takımının da başkanı. Başkan uzun süren bir yapım ve tadilat aşamasından sonra benzeri İstanbul'da bile zor bulunan bir mekan açmayı başarmış. En ufak ayrıntıya kadar düşünülerek dekore edilen mekan ferah ve rahatlatıcı. 



Bu kadar ince düşünülerek hazırlanmış bir yerde insan kendini iyi hissediyor. Ama ya yemekler nasıl? Bu sorunun cevabını da çok geçmeden öğrendik. Kahvaltı için gittik ve doğal olarak kahvaltı tabağı istedik ama Bülent Başkan "Karnınızı bununla doyurmayın" diye uyardığında başımıza gelecekleri anlamalıydık. Kahvaltı tabağı 1 kişilik geldi ve güzeldi ama peşinden art arda gelenler inanılmazdı. Kuymak tam kıvamında ve iyi tereyağı ile hazırlanmıştı. Kavurmalı yumurta için ayrı bir sayfa yazılır. İçinde karamelize soğan da olan kavurmalı yumurta gerçek bir lezzet başyapıtı ve yemeye doyamadık. 


Giresun'da Pazar kahvaltılarında pideden başka bir şey yenmezmiş. Burada pide ayrı bir kültür ve pideyi en iyi yapan yerlerin başında Giresun ve ilçeleri geliyor. Durum böyle olunca da pidelerin arkası kesilmedi. Herkese adam başı 1 kapalı kıymalı, ortaya kavurmalı, peynirli derken masa pideyle doldu. Kapalı Kıymalı olmazsa olmazı ve ben ince hamurundan dolayı çok beğendim. Bu pideye kıymayı kavurarak koyuyorlar. Çiğ kıymadan domates ve biber ekleyerek yapılan açık kıymalı da güzel. Ortasında yumurta ile Peynirli Pide için kullandıkları peynir lezzeti beraberinde getiriyor. Pide şöleninde Corylus tam not aldı. İsteyene pizza da var ama ne gerek var.


Biz kahvaltı için geldik ama diğer öğünlerde de son derece zengin bir mutfağa sahip olan Corylus Cafe dünya mutfağı ve Türk mutfağından çeşitler sunuyor. Bu arada Corylus da Latince Fındık demek. Bülent Bey ve eşinin sıcak ilgisi de sadece bize değil tüm gelenlere aynı derecede. Tatlı kısmına gelecek olursak ayrı bir dünya. İşin başında ustaya "Buraya krem şanti" giremez diyerek maça 1-0 galip başlamışlar. Fırın kısmında poğaça ve böreklerin yanında tatlı kısmındaki pastalar çok kaliteli ve lezzetli. En çok Malaga ilgi görüyormuş. Kendi yaptıkları çikolatalar ve makaronlar da üst düzey bir tatlı dükkanı ölçüsünde.


Giresun'a yolunuz düşerse buraya uğramanızı tavsiye ederim. Bir iş severek yapıldığında ve detaylara önem verildiğinde ortaya nasıl bir kalite çıkıyor göreceksiniz.