Geçenlerde Türkiye Kupası maçı anlatmak için daha önce hiç gitmediğim Tuzla'daydım. Maç saat 12.00'de olunca çıkışta hep adı geçen sahildeki köftecileri ziyaret etmek şart oldu. Tuzla sahili başlı başına bir tatil kasabası gibi. Ben bu kadar bar ve restoranı beklemiyordum. Tuzla'da en bilinen köfteci Filizler... Üsküdar'da da şubesi olan Filizler Köftecisi "Türkiye'nin En İyisi" iddiasıyla ortaya çıkmış. Bu tartışılır ama test etmek gerek. Mekan çok geniş hatta eski yeri yetmemiş olacak yanda yeni bir yer daha alıp genişlemişler. Hava güzel olunca dışarıda oturduk...
Masalar temiz servis hızlı... Köfte sipariş ettik, ben hem Filizler Köfte hem de Kaşarlı köfte istedim. Köftenin olmazsa olmazı Piyaz burada gayet sıradandı. Patates kızartmasını ise kibrit çöpü formatında servis ediyorlar ama ben daha iri doğranmış olanı tercih ederim. Neyse önemli olan köfte... Köfteler gelince önce Filizler Köfte'nin tadına baktım. Kullandıkları etin kalitesi hemen belli oluyor çok baharatlı değil ve iyi bir ızgarada kurutmadan pişmişti. Köfteyi beğendim. Kaşarlı Köfte ise yine kıvamında pişmişti ve tadı çok güzeldi. Acılı Köfte ve Special Köfte de yenebilir.
Köftenin lezzeti İnegöl ve Tekirdağ arasında bir yerlerde geziniyor ama başarılı. Burada sebzeli köfte ve kasap köfte en fazla beğenilen çeşitlerin başında geliyormuş. İsterseniz köftenin yanında köpüklü açık ayran içebilirsiniz. Köfteci olarak 2012 yılında Hürriyet tarafından en iyi seçilen mekan son dönemde moda ola steak restoranı tarzında da hizmet vermeye başlamış. Moda olan tahtada servis burada da var. Ben hep o tahtaların yıkansa bile nasıl temiz ve bakteri üretmeden kalabildiğini merak ediyorum ama o başka bir konu. Etlerini yemedim ama görüntüleri güzeldi. Yine de köfteci olarak iyi bir çizgi yakalayan mekan için steak işi biraz risk gibi görünüyor.
Burada isterseniz zeytinyağlı büfesi ve salata büfesinden de seçim yapabilirsiniz. Patlıcan Salatasının iyi olduğunu daha önce gidenler söylüyorlar. Yemeğin üstüne tatlı için çeşitler fazla. Kaymaklı Kemalpaşa ya da Dondurmalı İrmik ilk tercih edilebilecekler. Köftenin porsiyonu Aralık 2014 itibarıyla 15 TL. Kaşarlı 16... Adam başı 25-30 TL gibi çıkabilirsiniz. Köftesini gerçekten beğendim ama 1 numara dersem bazı köftecilere haksızlık etmiş olurum. Benim için İstanbul'da ilk 5 içine girerler hatta tam olarak 4. sıraya yerleşirler...
Cumhuriyet Cad. No: 135 Tuzla İstanbul
0216 395 91 06
TARHANA BABA - UŞAK
Geçen sezon Basketbol Ligine çıkan Uşak Sportif sayesinde daha önce hiç gitmediğim Uşak'ı 3 kez ziyaret etme şansı bulmuş ve buradaki lezzetleri size aktarmıştım. Geçen sene gittiğimde Uşak'ın meşhur tarhanasını da almıştım ve İstanbul'da o tarhana çok beğenilmişti. Bu sezon ilk Uşak seyahati gelince siparişler arttı. Uşak'ta Tarhana Baba bu konuda haklı bir üne sahip. Kurucusu Mustafa Yeldanlı tarhanayı ev ortamında yapıp satma fikrini 1976 yılında düşündü. Sonrasında bunu sağlamak için bayağı savaş verip gereken izinleri alınca iki oğluyla birlikte üretime başlamış. Paslanmaz çelik kazanlarda tarhana karıp iklim ortamında kurutarak devam ettikleri işte 2005 yılında dükkanı açtılar. Sonrasında oğullarına işi bırakarak kenara çekilmiş.
Burada hem tarhana paket olarak satılıyor hem de içeride çorba içme şansınız var. Ben geçen sene burada içmemiştim ama bu kez masaya oturup sipariş verdim. Çorba çok güzel bir servisle sunuluyor. Güveç içinde şimşir kaşıkla içilen çorbanın yanında nohut ve turşu veriliyor. Ayrıca köy ekmeği kızartılarak yanında eşlik ediyor. Çorba gerçekten harika. Acısı kıvamında ve tahta kaşıkla içmek ayrı bir tat veriyor.
Çorbayı nasıl yapmanız gerektiğini de broşür haline getirip paketinizin içine koyuyorlar. Tarhana çorbasının faydaları ve hangi hastalıklara iyi geldiği de burada yazıyor. Faydası o kadar fazla ki anlatamam. Zaten Tarhana Baba yıllardır bunu anlatmak için çaba harcıyor. Benim içtiğim en iyi tarhana burada yapılıyor. Almak isterseniz her boyutta tarhana var. İki çeşidi bulunuyor isterseniz acılı isterseniz acısız olarak alabilirsiniz. Acılısı bayağı yakıyor haberiniz olsun.
Tarhananın kilosu Aralık 2014 itibariyle 19 TL... Ayrıca başka doğal ürünler de satılıyor. Ben erişte de aldım yarım kilosu 8 TL'den satılıyor. Çok değişik reçeller, köy ekmeği, zeytin, zeytinyağı gibi değişik ürünler de bulabilirsiniz. Tarhana Baba için yazabileceğim tek olumsuzluk, satış yapanların asık suratlı olması. Ayrıca espri olsun diye indirim istediğinizde ciddiye alıp sert cevaplar vermeleri hoş değil. Ama Tarhana o kadar lezzetli ki burayı size anlatmam gerekiyordu. İnternet sitesinden de sipariş alıyorlar.
Atatürk Bulvarı No:43 Tarhana Baba - Uşak
0 276 215 44 33
http://www.tarhanababa.com
Burada hem tarhana paket olarak satılıyor hem de içeride çorba içme şansınız var. Ben geçen sene burada içmemiştim ama bu kez masaya oturup sipariş verdim. Çorba çok güzel bir servisle sunuluyor. Güveç içinde şimşir kaşıkla içilen çorbanın yanında nohut ve turşu veriliyor. Ayrıca köy ekmeği kızartılarak yanında eşlik ediyor. Çorba gerçekten harika. Acısı kıvamında ve tahta kaşıkla içmek ayrı bir tat veriyor.
Çorbayı nasıl yapmanız gerektiğini de broşür haline getirip paketinizin içine koyuyorlar. Tarhana çorbasının faydaları ve hangi hastalıklara iyi geldiği de burada yazıyor. Faydası o kadar fazla ki anlatamam. Zaten Tarhana Baba yıllardır bunu anlatmak için çaba harcıyor. Benim içtiğim en iyi tarhana burada yapılıyor. Almak isterseniz her boyutta tarhana var. İki çeşidi bulunuyor isterseniz acılı isterseniz acısız olarak alabilirsiniz. Acılısı bayağı yakıyor haberiniz olsun.
Tarhananın kilosu Aralık 2014 itibariyle 19 TL... Ayrıca başka doğal ürünler de satılıyor. Ben erişte de aldım yarım kilosu 8 TL'den satılıyor. Çok değişik reçeller, köy ekmeği, zeytin, zeytinyağı gibi değişik ürünler de bulabilirsiniz. Tarhana Baba için yazabileceğim tek olumsuzluk, satış yapanların asık suratlı olması. Ayrıca espri olsun diye indirim istediğinizde ciddiye alıp sert cevaplar vermeleri hoş değil. Ama Tarhana o kadar lezzetli ki burayı size anlatmam gerekiyordu. İnternet sitesinden de sipariş alıyorlar.
Atatürk Bulvarı No:43 Tarhana Baba - Uşak
0 276 215 44 33
http://www.tarhanababa.com
DEMETİ MEYHANE - CİHANGİR
Cihangir çevresinde son dönemde meyhaneler artmaya başladı. Daha önce denediğim 3-4 mekandan sadece Hayat geçer not almayı başarmıştı ama Demeti'nin ününü de duymuştum. Geçtiğimiz günlerde yaş günü kutlamasında gitme fırsatını buldum. Mekanın harika bir manzarası var ama puslu kış akşamında içeriden çok belli olmuyor. Yazın dışarıda yer kapabilirseniz gündüz rakısı için ideal duruyor. İçerisi son derece zevkli döşenmiş. Antika mobilyalar ve nostaljik tablo ve fotoğraflar ile ortam son derece sıcak duruyor. Buraya apartmanın içinden girmeniz gerekiyor. İki bölüm var, sokağa bakan kısım ve denize bakan kısım.
Sahibi olan Demet Hanım adını verdiği restoranda bizzat yemekleri kendisi hazırlıyor ve her detayla yakından ilgileniyor. Burada fiks menü uygulaması da var. Limitsiz içki ile adam başı 125 Limitli (2 duble) ile 95 TL ve servis içinde. 6-7 çeşit meze, ara sıcaklar ve ana yemek ile tatlı buna dahil. Masaya oturunca hızlı ve iyi bir servis olduğunu görüyorsunuz. İçeride Türk sanat müziği çalıyor. İlk geçer notu peynirden alıyorlar. Beyaz peyniri çok kaliteli ama yanına getirecekleri kavunu hem biz hem onlar unutuyoruz. Neyse o kadar olur diyelim ve mezelere geçelim. Ortaya gelen mezelerin hepsi güzeldi. Barbunya pilaki, Zeytin mezesi, Acılı ezme, Acı çok acı olan Bomba... Ama ben en çok Levrek Marine ve Karışık Kızartmayı beğendim. Kullandıkları malzemede ucuza kaçmadıkları ve iyi bir yağ kullandıkları belli...
Mezeler güzel olunca insan keyifleniyor. Benim geceyle ilgili tek şikayetim servisin çok hızlı yapılması. Rakı masasında uzun oturulur ve sohbetle ağır ağır içilir ama daha mezeler bitmeden ara sıcakların tamamı 10 dakika içinde masaya konuyor. Biraz daha ağırdan alınabilir. Neyse sigara böreği çok güzeldi ve çıtır çıtır yendi. Kalamar İstanbul'un her yerinde olduğu gibi dondurulmuş kalamardan kızartıldığı için fark göremedim. Ben sevmiyorum ama yeniyor işte...
Sırada Karides Güveç var. Bu da diğer meyhanelerden çok farklı değil, ama Demeti'de üzerine hazırlanan sosta kullanılan domatesin tadı mükemmel olduğu için takdir etmek gerek. Ayrıca gerçek tereyağı kullanıldığı belli oluyor ve ekmeği bandırınca bu lezzeti alabiliyorsunuz. Ben meyhanelerde en önemli detayın mezede olduğunu düşünürüm. Bu nedenle sadece masaya gelenlere değil tezgahta duranlara da baktım hatta tatma şansı buldum. Demeti'nin en önemli özelliği mezelerde yakaladığı lezzet. Burada sadece meze ve rakı ile bir gece geçirebilirsiniz.
Ana yemek olarak istavrit ya da hamsi ve köfte fiks menü içinde yer alıyormuş. Biz mezelerle zaten doymuştuk ama bunları da söyledik. Fiks almazsanız başka balık ve et çeşitleri de mevcut. Ama dediğim gibi burada balık yemek yerine mezelerden 2 tane daha fazla almak daha mantıklı olacaktır. Yemeğin sonunda dondurmalı irmik gayet başarılıydı. Unutmadan masada şarap içen hanımlara sunulan kırmızı şarap gayet iyiydi.
Özetle; Demeti denince aklıma harika mezeler ve manzara gelecek. Benim ve dostlarımın çıtası Asmalı Cavit yüzünden bayağı yukarıda olduğu için kolay memnun kalmıyoruz. Asmalı Cavit'i kategori dışında tutarsak diğerlerine haksızlık yapmamış oluruz. Bu durumda Demeti size tavsiye edeceğim bir meyhane olarak karşımıza çıkıyor. Ben de hava güzel olduğunda balkonda harika manzarada sadece meze ile bir kez daha geleceğim.
Şimşirci Sokak 6-1 Cihangir
0212 244 06 28
http//www.demeti.com.tr
BEDRİ USTA KEBAP-OCAKBAŞI - KALAMIŞ
Kebap yemek için belli adreslere gitmek gerekiyor. Ben kebapçıya gidersem ocakbaşı olanları tercih ederim. Ocakbaşında oturmak ve ustayla sohbet ederek, pişen etleri yakından görerek yemek daha farklı bir keyif veriyor. Uzun yıllar önce Levent'de Biges Ocakbaşı sık sık gittiğimiz ve keyif aldığımız bir mekandı. Geçtiğimiz günlerde Bedri Usta'nın Kalamış'taki Ocakbaşı restoranına giderken önceden methini çok duyduğumuz için beklentiyi de yüksek tuttuk. Çiftehavuzlar'da ilk açtığı dükkanı bırakarak Kalamış Todori'nin karşısındaki yeni yerine geçen Bedri Usta beklentilerimizi kesinlikle boşa çıkarmadı. Öncelikle buraya gelecekseniz et ve kebap için gelin. Ama rakı sofrasında olunca baştan biraz meze almak gerekiyor. Zaten siz sormadan 5-6 çeşit masanıza geliyor.
Beyaz peynir çok lezzetli, cacık ve otlu mezeler gayet başarılı. Benim çok sevdiğim barbunya pilaki ise orta seviyede. Ama unutmayın buraya et yemeye geldik. Gavurdağı sınıfı çok rahatlıkla geçer. Ayrıca bir sürü yeşillik ve soğan salataları ile masa donatılıyor. Daha önce Suadiye'de tadına baktığım lahmacun yine aynı lezzette ve çok güzel. Bu başlangıçlarla biraz oyalanarak sırada gelecek etlere hazırlık yapıyorsunuz. Ayrıca mangalda pişen biber-domates bir başka oluyor.
Bedri Usta'da ikramlardan birisi de çiğ köfte. Tadı güzel acısı bol ve başlangıç olarak iyi gidiyor. Köz olur da patlıcan atılmaz mı? Ustamızdan patlıcan istediğimde "Bana bırakın" dedi ve işe girişti. Közde pişen patlıcanı soyup güzelce temizledikten sonra üzerine nar ekşisi, sarımsak, yağ ve baharat ekledikten sonra ortaya tam bir sanat eseri çıkmış oldu. Tadını anlatamam, zaten közde patlıcan bir başka oluyor üzerine eklenenlerle tadı üçe katlandı. Daha ete gelemedik ama doymadan başlamak gerek. Ustamız ocakbaşına oturan sadece biz olduğumuz için bizimle özel olarak ilgileniyor ve önce Bedri Usta Şiş yememizi tavsiye ediyor. Zaten gözümüz ocakta olduğu için daha önceki siparişler hazırlanırken gözümüze o şişi kestirmiştik.
Özel terbiye edilen şiş baharatlarla ayrı bir tat almış ve lokum gibi gerçekten. İsterseniz çöp şiş ile de başlayabilirsiniz. Ebru'nun arası kuzu etiyle iyi olmadığı için tavuk şiş istedi. Vallahi et yemeye geldik ama tavuk bu kadar lezzetli yapılmaz ki... Arayı soğutmadan ama koşturmadan etler gelmeye devam ediyor. Sırada gerçek Adana var. Bedri Usta "Ben Urfa falan bilmem, kebabın acılısı acısızı vardır" diyor. Ben burada yediğim Adana'ya tam not veriyorum. Harika...
Finali yaparken en iyisiyle yapmalı. Bu kişiden kişiye değişir ama eti sevenler bilir "Etin en güzel yeri kemiğe yakın olan tarafıdır" derler. Bu nedenle ustamızdan Kaburga yapmasını istedik. Tamam biraz yağlı olur ve kolesterol için iyi değil ama kaburga yenmedem olmaz ki... Bu kaburga gecenin finali için tam "Nirvana" ya ulaşmak gibi oldu. Yağı normal ve iyi pişirilmiş kaburgayı elle yemeniz gerekir. Onur ayrıca pirzola istedi o da gördüğüm en yağsız kuzu pirzolaydı ve tadı harikaydı. Biz yemedik ama özel olarak hazırlanan Tava Lezzetleri de çok çekici gözüküyordu.
Bedri Usta Ocakbaşı'nda servis güleryüzlü ve hızlı. Ustamız et ve kebap pişirmenin inceliklerini biliyor ve eti kurutmadan tam kararında sunuyor. Yemeğin sonunda dondurma, tatlı ve meyve ikram ediliyor. Ben ilk kez gittiğim mekanı çok beğendim. Fiyatlar makul, 70'lik Tekirdağ ile bu kadar yemek için Kasım 2014'de adam başı 100 TL ödedik. Hepinize tavsiye ederim.
Fenerbahçe Mahallesi, Fener Caddesi, İskele Sokak, No 2 Kadıköy
(Todori Karşısı)
0216 358 20 40
Beyaz peynir çok lezzetli, cacık ve otlu mezeler gayet başarılı. Benim çok sevdiğim barbunya pilaki ise orta seviyede. Ama unutmayın buraya et yemeye geldik. Gavurdağı sınıfı çok rahatlıkla geçer. Ayrıca bir sürü yeşillik ve soğan salataları ile masa donatılıyor. Daha önce Suadiye'de tadına baktığım lahmacun yine aynı lezzette ve çok güzel. Bu başlangıçlarla biraz oyalanarak sırada gelecek etlere hazırlık yapıyorsunuz. Ayrıca mangalda pişen biber-domates bir başka oluyor.
Bedri Usta'da ikramlardan birisi de çiğ köfte. Tadı güzel acısı bol ve başlangıç olarak iyi gidiyor. Köz olur da patlıcan atılmaz mı? Ustamızdan patlıcan istediğimde "Bana bırakın" dedi ve işe girişti. Közde pişen patlıcanı soyup güzelce temizledikten sonra üzerine nar ekşisi, sarımsak, yağ ve baharat ekledikten sonra ortaya tam bir sanat eseri çıkmış oldu. Tadını anlatamam, zaten közde patlıcan bir başka oluyor üzerine eklenenlerle tadı üçe katlandı. Daha ete gelemedik ama doymadan başlamak gerek. Ustamız ocakbaşına oturan sadece biz olduğumuz için bizimle özel olarak ilgileniyor ve önce Bedri Usta Şiş yememizi tavsiye ediyor. Zaten gözümüz ocakta olduğu için daha önceki siparişler hazırlanırken gözümüze o şişi kestirmiştik.
Özel terbiye edilen şiş baharatlarla ayrı bir tat almış ve lokum gibi gerçekten. İsterseniz çöp şiş ile de başlayabilirsiniz. Ebru'nun arası kuzu etiyle iyi olmadığı için tavuk şiş istedi. Vallahi et yemeye geldik ama tavuk bu kadar lezzetli yapılmaz ki... Arayı soğutmadan ama koşturmadan etler gelmeye devam ediyor. Sırada gerçek Adana var. Bedri Usta "Ben Urfa falan bilmem, kebabın acılısı acısızı vardır" diyor. Ben burada yediğim Adana'ya tam not veriyorum. Harika...
Finali yaparken en iyisiyle yapmalı. Bu kişiden kişiye değişir ama eti sevenler bilir "Etin en güzel yeri kemiğe yakın olan tarafıdır" derler. Bu nedenle ustamızdan Kaburga yapmasını istedik. Tamam biraz yağlı olur ve kolesterol için iyi değil ama kaburga yenmedem olmaz ki... Bu kaburga gecenin finali için tam "Nirvana" ya ulaşmak gibi oldu. Yağı normal ve iyi pişirilmiş kaburgayı elle yemeniz gerekir. Onur ayrıca pirzola istedi o da gördüğüm en yağsız kuzu pirzolaydı ve tadı harikaydı. Biz yemedik ama özel olarak hazırlanan Tava Lezzetleri de çok çekici gözüküyordu.
Bedri Usta Ocakbaşı'nda servis güleryüzlü ve hızlı. Ustamız et ve kebap pişirmenin inceliklerini biliyor ve eti kurutmadan tam kararında sunuyor. Yemeğin sonunda dondurma, tatlı ve meyve ikram ediliyor. Ben ilk kez gittiğim mekanı çok beğendim. Fiyatlar makul, 70'lik Tekirdağ ile bu kadar yemek için Kasım 2014'de adam başı 100 TL ödedik. Hepinize tavsiye ederim.
Fenerbahçe Mahallesi, Fener Caddesi, İskele Sokak, No 2 Kadıköy
(Todori Karşısı)
0216 358 20 40
TUZU BİBERİ KORDON - İZMİR
İzmir en sık gittiğim yerlerin başında geliyor. Bu güzel şehrin her gidişimde farklı bir lezzet noktasını keşfetmek hoşuma gidiyor. Pazar sabah erken bir uçakla gidince kahvaltı yapmak istedik ve geçen sefer göz koyduğum ama yer olmadığı için oturamadığım Kordon'daki Tuzu Biberi restorana oturduk. Burasının methini çok duymuştum, önce Bostanlı ve Mavişehir'de başlayan zincire Kordon şubesi de eklenmiş. Mekan biraz dar masa az bunun için ya bizim gibi biraz geç gidecek ya da mutlaka rezervasyon yaptıracaksınız. Dekorasyonu çok beğendim, tam bir Ege havası yaratmayı başarmışlar.
Tuzu Biberi zincir olup franchise vermesine rağmen bütün yemekler tek merkezde üretiliyor ve dağıtılıyor. Bu özelliği sayesinde yemeklerde standart yakalamayı başarıyorlar. Biz kahvaltı için gittik ama burada öğlen ve akşam servisleri de var. Bahçe kısmına oturunca hızlı bir şekilde siparişler alındı ve masa hazırlandı. Serpme kahvaltısı gayet tatminkar gözüküyor. Tulum peyniri ve zeytinler lezzetli. Ama kahvaltının bence iki yıldızı da tatlı... Bal-Kaymak gerçekten başarılı özellikle balın kalitesi hemen belli oluyor. Ama masanın yıldızı Lor ve Böğürtlen Reçeli karışımı.. Yemeye doyamıyorsunuz...
Kahvaltının olmazsa olmazı sucuklu yumurta ve menemen. İkisinin de tadına bakma şansımız oldu. Sucuklu Yumurta olması gerektiği gibiydi özellikle kullandıkları yumurtanın lezzeti hoşuma gitti ama menemen biraz vasat geldi bana... Domatesler iri kalmış, soğan ve biberler iyi pişmemişti. Daha iyi menemenler yedim hatta evde Ebru'nun menemeni sıralamada hep 1 numarada. Neyse o kadar kusur olur kötü değil vasattı sadece. Kuymak ise Ege damak tadına göre uyarlanmıştı. Konuştuğumuz mekanın işletmecisi Dora Bey Trabzon'daki tereyağ ve malzemenin burada ağır kaçtığını söyledi. Ama ben tadını beğendim.
Kahvaltı gayet güzel zaten sürekli dolu olmasından herkesin çok beğendiği anlaşılıyor. Öğle ve akşam menüsü ise yine Ege mutfağına dayanıyor. Ege denince akla tabii ki zeytinyağlı yemekler geliyor. Tuzu Biberi her gün zengin bir zeytinyağlı büfesi sunuyor. Mevsimine göre değişen otlar çok lezzetli. Sıcak yemekler yine uzun bir tezgahta sergileniyor ve siz görerek tercih yapabiliyorsunuz. Kuzu eti ve arpacık soğanla hazırlanan Et Sote güzel gözüküyor. Ayrıca Fırında Tavuk için de övgülere rastladık. Tavuğun seçimi özenle yapıldığından Köy Tavuğu tadını yakalamayı başarmışlar.
Tabii her damak tadına göre "en iyi" farklı olabiliyor ama buranın Kabak Sıyırtması çok iddialı. Mevsiminde yakalarsanız mutlaka tabağınıza Şevket-i Bostan koyun. Ben hem zeytinyağlısını hem de kuzu etiyle pişen sıcak halini çok seviyorum. Yemekler çok hafif ve lezzetli. Dolma, Börülce Salatası tercih edilebilir. Sıcak Büfesinde ise değişen bir menü var. Kadınbudu Köfte varsa kaçırmayın derim. Görüntü bile aslında her şeyi anlatmaya yetiyor yemekler önce göze sonra damağa hitap ediyor. Akşam servisinde ise son dönemde yıldızı parlayan Tahtada servis edilen etler tercih edilebilir. Hellim ile taçlandırılan biftek süper gözüküyor.
Bu yemeğin üstüne tatlı isterseniz tatlı büfesi hizmetinizde. Tuzu Biberi hem kahvaltı hem de yemek için gidilecek Kordon'un en güzel noktasında işini özenle yapan bir restoran. Servis güleryüzlü ve hızlı hesap kısmına gelecek olursak ne çok pahalı ne çok ucuz...
Atatürk Caddesi No: 204 - Alsancak
0232 421 0321
Tuzu Biberi zincir olup franchise vermesine rağmen bütün yemekler tek merkezde üretiliyor ve dağıtılıyor. Bu özelliği sayesinde yemeklerde standart yakalamayı başarıyorlar. Biz kahvaltı için gittik ama burada öğlen ve akşam servisleri de var. Bahçe kısmına oturunca hızlı bir şekilde siparişler alındı ve masa hazırlandı. Serpme kahvaltısı gayet tatminkar gözüküyor. Tulum peyniri ve zeytinler lezzetli. Ama kahvaltının bence iki yıldızı da tatlı... Bal-Kaymak gerçekten başarılı özellikle balın kalitesi hemen belli oluyor. Ama masanın yıldızı Lor ve Böğürtlen Reçeli karışımı.. Yemeye doyamıyorsunuz...
Kahvaltının olmazsa olmazı sucuklu yumurta ve menemen. İkisinin de tadına bakma şansımız oldu. Sucuklu Yumurta olması gerektiği gibiydi özellikle kullandıkları yumurtanın lezzeti hoşuma gitti ama menemen biraz vasat geldi bana... Domatesler iri kalmış, soğan ve biberler iyi pişmemişti. Daha iyi menemenler yedim hatta evde Ebru'nun menemeni sıralamada hep 1 numarada. Neyse o kadar kusur olur kötü değil vasattı sadece. Kuymak ise Ege damak tadına göre uyarlanmıştı. Konuştuğumuz mekanın işletmecisi Dora Bey Trabzon'daki tereyağ ve malzemenin burada ağır kaçtığını söyledi. Ama ben tadını beğendim.
Kahvaltı gayet güzel zaten sürekli dolu olmasından herkesin çok beğendiği anlaşılıyor. Öğle ve akşam menüsü ise yine Ege mutfağına dayanıyor. Ege denince akla tabii ki zeytinyağlı yemekler geliyor. Tuzu Biberi her gün zengin bir zeytinyağlı büfesi sunuyor. Mevsimine göre değişen otlar çok lezzetli. Sıcak yemekler yine uzun bir tezgahta sergileniyor ve siz görerek tercih yapabiliyorsunuz. Kuzu eti ve arpacık soğanla hazırlanan Et Sote güzel gözüküyor. Ayrıca Fırında Tavuk için de övgülere rastladık. Tavuğun seçimi özenle yapıldığından Köy Tavuğu tadını yakalamayı başarmışlar.
Tabii her damak tadına göre "en iyi" farklı olabiliyor ama buranın Kabak Sıyırtması çok iddialı. Mevsiminde yakalarsanız mutlaka tabağınıza Şevket-i Bostan koyun. Ben hem zeytinyağlısını hem de kuzu etiyle pişen sıcak halini çok seviyorum. Yemekler çok hafif ve lezzetli. Dolma, Börülce Salatası tercih edilebilir. Sıcak Büfesinde ise değişen bir menü var. Kadınbudu Köfte varsa kaçırmayın derim. Görüntü bile aslında her şeyi anlatmaya yetiyor yemekler önce göze sonra damağa hitap ediyor. Akşam servisinde ise son dönemde yıldızı parlayan Tahtada servis edilen etler tercih edilebilir. Hellim ile taçlandırılan biftek süper gözüküyor.
Bu yemeğin üstüne tatlı isterseniz tatlı büfesi hizmetinizde. Tuzu Biberi hem kahvaltı hem de yemek için gidilecek Kordon'un en güzel noktasında işini özenle yapan bir restoran. Servis güleryüzlü ve hızlı hesap kısmına gelecek olursak ne çok pahalı ne çok ucuz...
Atatürk Caddesi No: 204 - Alsancak
0232 421 0321
ORHAN İNEGÖL KÖFTE - İNEGÖL
Bu kadar yıldır Bursa'ya gider gelirim İnegöl'e gitme şansım hiç olmamıştı. Ziraat Türkiye Kupası maçını anlatmak için İnegöl'e gidince dönüş yolunda yıllardır methini duyduğum meşhur köfteden yemeden dönmek olmazdı. İnegöl-Bursa yoluna çıkar çıkmaz sağda şubesi olmasına rağmen ilk ışıklardan sol tarafa yan yola girip asıl merkezine gittiğimiz Orhan Köfte bu işin en iyilerinden. Orhan Bey daha eski bir işletme olan Zeynel'in yanında işi öğrenip 1990 yılında kendi dükkanını açmış. Lokanta büyük ve ferah, içi zevkli döşenmiş ve Orhan Çelik hala işinin başında özellikle mutfağa girerek elini hiç çekmeden lezzetin korunmasını sağlıyor.
Ülkemizde her bölgede hatta her il ve ilçede kendine özgü köfteler yapılıyor ama İnegöl Köftesi bir başka oluyor ve bu lezzeti en iyi kendi yerinde tadabilirsiniz. Ben içinde sadece et ve çok az baharatla hazırlanan bu köfteyi severim. Önce masaya gelen ikramlar ve köftenin olmazsa olmazı piyazdan başlayalım. Yoğurt bıçakla kesilecek kadar yoğun ve lezzetli, patates kızartması yağ çekmemiş, piyaz ise gerçekten özel bir lezzet barındırıyor. Piyazda kullanılan fasulye Erzincan'dan zeytinyağı ise Ayvalık'tan getiriliyor. Köftenin yanında servis edilen acı sos ise lezzeti arttırıyor.
Gelelim köfteye, ben "İnegöl Köfte" adı altında pek çok yerde köfte yedim ama böylesine rastlamadım. İyi yapan yerler tabii ki var ama burası başka. Orhan Köfte bu işi iyi biliyor ve etin en iyisini kullanıyor. Zaten bu işin en önemli kısmı kullandığınız et. Kekikle beslenen ve doğal otları yiyerek büyüyen hayvanın eti zaten lezzetsiz olamaz. Klasik köfte mutlaka yiyin ama Kaşarlı köfte de harika. Ben ikisinden de yedim ve eşit derecede beğendim. Acılı köfte de denenebilir. Köfte dışında et çeşitleri de bulunuyor ama bu köfte varken onlara sıra gelmiyor.
Köfteden sonra tatlı olarak Kemalpaşa ya da Sütlü Kadayıf yiyebilirsiniz. Buranın spesyali Sütlü Kadayıf olduğu için ben azıcık tadına baktım. Hafif ve lezzetliydi. Servis çok hızlı ve mekan büyük ama biz boş bir zamanında gittik, bazen dükkan ağzına kadar doluyken biraz bekleyebiliyorsunuz. Bu lezzet için inanın beklemeye de değer. Fiyatlar uygun tavsiye ederim.
İnegöl - Bursa Karayolu 2. km.
0224 714 1919 - 0224 714 2121
Ülkemizde her bölgede hatta her il ve ilçede kendine özgü köfteler yapılıyor ama İnegöl Köftesi bir başka oluyor ve bu lezzeti en iyi kendi yerinde tadabilirsiniz. Ben içinde sadece et ve çok az baharatla hazırlanan bu köfteyi severim. Önce masaya gelen ikramlar ve köftenin olmazsa olmazı piyazdan başlayalım. Yoğurt bıçakla kesilecek kadar yoğun ve lezzetli, patates kızartması yağ çekmemiş, piyaz ise gerçekten özel bir lezzet barındırıyor. Piyazda kullanılan fasulye Erzincan'dan zeytinyağı ise Ayvalık'tan getiriliyor. Köftenin yanında servis edilen acı sos ise lezzeti arttırıyor.
Gelelim köfteye, ben "İnegöl Köfte" adı altında pek çok yerde köfte yedim ama böylesine rastlamadım. İyi yapan yerler tabii ki var ama burası başka. Orhan Köfte bu işi iyi biliyor ve etin en iyisini kullanıyor. Zaten bu işin en önemli kısmı kullandığınız et. Kekikle beslenen ve doğal otları yiyerek büyüyen hayvanın eti zaten lezzetsiz olamaz. Klasik köfte mutlaka yiyin ama Kaşarlı köfte de harika. Ben ikisinden de yedim ve eşit derecede beğendim. Acılı köfte de denenebilir. Köfte dışında et çeşitleri de bulunuyor ama bu köfte varken onlara sıra gelmiyor.
Köfteden sonra tatlı olarak Kemalpaşa ya da Sütlü Kadayıf yiyebilirsiniz. Buranın spesyali Sütlü Kadayıf olduğu için ben azıcık tadına baktım. Hafif ve lezzetliydi. Servis çok hızlı ve mekan büyük ama biz boş bir zamanında gittik, bazen dükkan ağzına kadar doluyken biraz bekleyebiliyorsunuz. Bu lezzet için inanın beklemeye de değer. Fiyatlar uygun tavsiye ederim.
İnegöl - Bursa Karayolu 2. km.
0224 714 1919 - 0224 714 2121
DAM BALIK - TRABZON
Yıllardır Trabzon'a giderim ama her defasında yeni bir lezzet durağı beni şaşırtmaya devam ediyor. Bu seyahat öncesinde yaptığım araştırmada damak tadına çok güvendiğim Oburcan'ın sitesinde paylaştığı gizemli bir balıkçıya gitmeye karar verdim. Bu balıkçı için şehir merkezinden yaklaşık 20-25 dakika yol yapmanız gerekiyor. Akçaabat'ı geçtikten sonra Salacık'a gelip solunuza bakınca iki ufak baraka göreceksiniz, tabela falan yok bulamazsanız çevredekilere sorun gösterirler. Mekanı bulup arabanızı park edince "Salaş Balıkçı" sözünün burada icat edildiğine yemin edebilirsiniz. Ama sıkı durun harika lezzetler sizi bekliyor.
Mekan bu, karşınıza çıkan ilk manzara da bu... Ana kulübede cam kenarında bir yer seçip oturabilir ya da aşağıdaki küçük kulübede ayrı takılabilirsiniz. İkisinde de soba var. Masada örtü yerine kağıt serilmiş, salaş ama tertemiz bir ortam. Sipariş vermeden masanıza ikramlar gelmeye başlıyor. Girişteki sobada üstte çay demlenirken altta patates közleniyor. İşte o patates, mevsimine göre lahana ya da diğer turşular, lor peyniri, yaprak sarma ve ortadan dörde bölünmüş soğanla biraz yeşillik masaya konuyor. Ekmeği anlatmaya gerek yok burası Karadeniz hem Mısır Ekmeği hem de normal ekmek bir harika. Kendinizi tutun çünkü ikramlar biterse takviye yapılıyor...
Ben patatese bayıldım, sarma çok iyi soğanlar ise uzun süredir görmediğim kadar tatlıydı. Bunun üzerine masaya bir de mücver geldi, benim yediğim en iyi mücverlerden birisi desem abartmış olmam herhalde...Balık sipariş edecekseniz buranın spesyali olan levrek buğulama söylemeden geçmeyin derim. Ben çok sevmem ama burada yediğim başka bir boyuttaydı. Bol tereyağında bol domates sosu ve karalahana ile sunulan levrek buğulamayı çatal falan kullanmadan ekmeği banarak yemeniz daha doğru olacaktır. Bu tam bir başyapıt inanın...
Balığa doymak için doğru yerdesiniz inanın. Bilenler vazgeçemiyor ama Trabzon'da çoğu insan burasının varlığından habersiz. Biz basketbol maçı için gittik ve yanımda İsmet Badem ve muhabirimiz Ejder vardı. Onlar da bayıldı. Levreğin tadı damağınızda kalacak ama acele etmeyin Karadeniz'de tadı bir başka olan Mezgit ve tabii ki Hamsi de masaya geliyor. Mezgitler o kadar taze ki deniz kokuyor. Mısır ununun tadıyla her iki balık çabucak tüketildi. Yanında soğanı korkmadan çekinmeden yiyin, tadı böyle çıkıyor... Balık pişirmek maharet ister, burada hem balıklar taze hem de pişirmeyi çok iyi biliyorlar. Mutfak ve serviste çalışan hanımlar işin uzmanı.
Balıkçı dediğimiz zaman İstanbul'da genelde ne hesap vereceğinizi bilmediğiniz ve deniz ürünlerine pırlanta muamelesi yapan yerler geldiği için burası bir cennet adeta. Balık çeşitlerine çinekop ve palamut da eklenebilir. Ayrıca hamsiyi tepside buğulama olarak da hazırlıyorlar. Deniz ve lokanta arasından yol geçiyor ama manzara falan umurunuzda olmayacaktır. Servis çok hızlı ve adeta evlerine gelen misafiri ağırlıyorlar. Balık ziyafeti bitmesin istiyorsunuz.
Yemek sonrasında tatlı olarak lokma ve kabak tatlısı sunuluyor. Ben lokmayı çok beğendim. Uzun süredir bu kadar lezzetli lokma yememiştim. Çay ise muhteşem, zaten bu bölgede kötü çay yaparsanız adamı tefe koyarlar. Sobada demlendiği için herhalde tadı bir başka güzel geldi. Hesaba gelince; bu kadar balık ve ikramlarla adam başı 40 TL hesap geliyor.. ( Ekim 2014) Trabzon'a yolunuz düşerse biraz yol gitmeyi göze alıp Dam Balık'a uğramanızı tavsiye ederim.
Mekan bu, karşınıza çıkan ilk manzara da bu... Ana kulübede cam kenarında bir yer seçip oturabilir ya da aşağıdaki küçük kulübede ayrı takılabilirsiniz. İkisinde de soba var. Masada örtü yerine kağıt serilmiş, salaş ama tertemiz bir ortam. Sipariş vermeden masanıza ikramlar gelmeye başlıyor. Girişteki sobada üstte çay demlenirken altta patates közleniyor. İşte o patates, mevsimine göre lahana ya da diğer turşular, lor peyniri, yaprak sarma ve ortadan dörde bölünmüş soğanla biraz yeşillik masaya konuyor. Ekmeği anlatmaya gerek yok burası Karadeniz hem Mısır Ekmeği hem de normal ekmek bir harika. Kendinizi tutun çünkü ikramlar biterse takviye yapılıyor...
Ben patatese bayıldım, sarma çok iyi soğanlar ise uzun süredir görmediğim kadar tatlıydı. Bunun üzerine masaya bir de mücver geldi, benim yediğim en iyi mücverlerden birisi desem abartmış olmam herhalde...Balık sipariş edecekseniz buranın spesyali olan levrek buğulama söylemeden geçmeyin derim. Ben çok sevmem ama burada yediğim başka bir boyuttaydı. Bol tereyağında bol domates sosu ve karalahana ile sunulan levrek buğulamayı çatal falan kullanmadan ekmeği banarak yemeniz daha doğru olacaktır. Bu tam bir başyapıt inanın...
Balığa doymak için doğru yerdesiniz inanın. Bilenler vazgeçemiyor ama Trabzon'da çoğu insan burasının varlığından habersiz. Biz basketbol maçı için gittik ve yanımda İsmet Badem ve muhabirimiz Ejder vardı. Onlar da bayıldı. Levreğin tadı damağınızda kalacak ama acele etmeyin Karadeniz'de tadı bir başka olan Mezgit ve tabii ki Hamsi de masaya geliyor. Mezgitler o kadar taze ki deniz kokuyor. Mısır ununun tadıyla her iki balık çabucak tüketildi. Yanında soğanı korkmadan çekinmeden yiyin, tadı böyle çıkıyor... Balık pişirmek maharet ister, burada hem balıklar taze hem de pişirmeyi çok iyi biliyorlar. Mutfak ve serviste çalışan hanımlar işin uzmanı.
Balıkçı dediğimiz zaman İstanbul'da genelde ne hesap vereceğinizi bilmediğiniz ve deniz ürünlerine pırlanta muamelesi yapan yerler geldiği için burası bir cennet adeta. Balık çeşitlerine çinekop ve palamut da eklenebilir. Ayrıca hamsiyi tepside buğulama olarak da hazırlıyorlar. Deniz ve lokanta arasından yol geçiyor ama manzara falan umurunuzda olmayacaktır. Servis çok hızlı ve adeta evlerine gelen misafiri ağırlıyorlar. Balık ziyafeti bitmesin istiyorsunuz.
Yemek sonrasında tatlı olarak lokma ve kabak tatlısı sunuluyor. Ben lokmayı çok beğendim. Uzun süredir bu kadar lezzetli lokma yememiştim. Çay ise muhteşem, zaten bu bölgede kötü çay yaparsanız adamı tefe koyarlar. Sobada demlendiği için herhalde tadı bir başka güzel geldi. Hesaba gelince; bu kadar balık ve ikramlarla adam başı 40 TL hesap geliyor.. ( Ekim 2014) Trabzon'a yolunuz düşerse biraz yol gitmeyi göze alıp Dam Balık'a uğramanızı tavsiye ederim.
MR. SHAKER'S - AYHAN ŞAHENK SPOR SALONU
İstanbul'da yaşayanlar ve salonlarda maç izlemeye gidenler bilir, en güzel sosisli buralarda yenir. Önceki yıllarda Burhan Felek ve Caferağa'da yapılan sosisli sandviçlerin efsane olması da bundandır. Bunların yanında uzun yıllardır efsane olmuş ve hala aynı lezzeti ve kaliteyi sürdüren bir işletme de Ayhan Şahenk Spor Salonu içindeki büfe yeni adıyla Mr. Shaker's... İsim havalı ama aslında buranın sahibi olan Şakir'in İngilizce versiyonu. Salon ilk açıldığında burada daha fazla maç oynanıyordu ve sık sık gitme şansı buluyorduk hatta haftada 1 gün NTV'deki arkadaşlarla burda biz de iddialı maçlar yapıyorduk. Bir ara ayağımız kesildi ama geçenlerde Darüşşafaka - Telekom maçını anlatmak için tekrar uğradım.
Ayhan Şahenk Spor Salonu
Büyükdere Caddesi Derbent Mevkii - Darüşşafaka-Sarıyer
34075 İstanbul
Duvarda burada sosisli yiyen ünlü basketbolcular ve camianın önde gelen isimlerinin fotoğraflarını görebilirsiniz. Benim de bir köşede yerim var. Burada sosis özel olarak seçilip alınıyor ve salçalı suda haşlandıktan sonra taze ekmeğinin içine konularak üzerime Rus salatası, salatalık turşusu ketçap ve mayonez eklenerek hazır hale geliyor. Yıllardır bu işi yaptıklarından artık pişirmenin kıvamını da çok iyi biliyorlar. Sosis kadar Rus Salatası da lezzetli... İsterseniz sandviçe sıcak patates kızartması da ilave ediliyor. Maç öncesi ya da devrede bu sosisli harika gidiyor.
Bazı maçlarda kulüplerle anlaşarak menü hazırlayarak indirim yapıyorlar. Aslında büfe sürekli olarak açık ve öğrencilere de hizmet veriyor. Burada sadece sosisli satılmıyor, ıslak hamburger ya da değişik sandviçler de bulunuyor. Ama sosisli bir başka. Bana göre yolunuz salona düşerse mutlaka aç gidin ve deneyin. Yanında benim çok beğendiğim limonata iyi gidiyor doğrusu...
Ayhan Şahenk Spor Salonu
Büyükdere Caddesi Derbent Mevkii - Darüşşafaka-Sarıyer
34075 İstanbul
KALAMIŞ PARK RESTAURANT - TRABZON
Trabzon'da hem düzgün bir yemek hem de keyifli bir içki sofrası için gideceğiniz en doğru adreslerden birisi de Havalimanı karşısında yer alan Kalamış Park Restaurant... Ben son gittiğimde uğrama şansı buldum ve çok sevdim. İçerisi iyi dekore edilmiş ve ortam sıcak. Duvarlarda Trabzonspor'un efsane futbolcularının posterleri ve Atatürk resimleri yer alıyor. Girişte sağda ufak sayılabilecek bir ızgara ve başında esprileri ve samimi yaklaşımıyla Mustafa Abi ortamın daha güzel olmasını sağlıyor. Keyifli bir akşam için burada herşey mevcut. Ortam için gidilen yerler de vardır ama Kalamış'ta yedikleriniz de çok özel...
Burada her içkili mekanda olduğu gibi mezeler mevcut. Klasik meyhane mezelerini başarılı yaptıklarını söyleyebilirim. Ama bana göre Kalamış'ta yemeniz gerekenlerin başında Kasap Köfte geliyor. Yayladan gelen etin fazla bir katkı yapmadan köfteye dönüşmesiyle benzeri olmayan bir lezzet ortaya çıkıyor. Siz masanıza oturup meze ve peynirle ufak ufak başladıktan sonra sıcak sıcak gelen köftenin tadı aklınızı başınızdan alabilir. Masada ortaya mutlaka bir çoban salata söylemeyi de ihmal etmeyin. Köfte harika ama etler özellikle de pirzola tek kelimeyle enfes. Yörenin avantajı etin yayladaki hayvanlardan aracı olmadan gelmesi. Pirzola ya da biftek ne yerseniz yiyin "gerçek et budur" diyeceksiniz.
Trabzon'da rakı muhabbetine oturulur da balık olmaz mı? Burada taze balık çeşitlerini de bulabilirsiniz. Söylemeye gerek yok belki ama balığı pişirmesini de iyi biliyorlar. Özellikle tekir varsa hiç kaçırmayın. Buranın sıcak atmosferi sizi hemen içine çekecektir. Siz istemeden masanıza bırakılan çaylar iki duble arasında iyi bir mola oluyor. Acılı köftesini de mutlaka denemelisiniz. Sürekli takviye yapılan kızarmış ekmek bile mmuhteşem...Üst katı var ve aile için uygun bir ortam. Müşteri kalitesi iyi ve ortam nezih.
Mevsimine göre seçilen meyveler taze ve gecenin sonunda güzel bir final yapmanızı sağlıyor. Yukarıda gördüğünüz gibi ayıklanmış nar ve turşu aynı karede rakının eşlikçisi olabiliyor. Fiyatları makul ve yedikleriniz lezzetli daha ne olsun ki? Trabzon'a gidip Kalamış'a uğramadan dönmek olmaz.
Burada her içkili mekanda olduğu gibi mezeler mevcut. Klasik meyhane mezelerini başarılı yaptıklarını söyleyebilirim. Ama bana göre Kalamış'ta yemeniz gerekenlerin başında Kasap Köfte geliyor. Yayladan gelen etin fazla bir katkı yapmadan köfteye dönüşmesiyle benzeri olmayan bir lezzet ortaya çıkıyor. Siz masanıza oturup meze ve peynirle ufak ufak başladıktan sonra sıcak sıcak gelen köftenin tadı aklınızı başınızdan alabilir. Masada ortaya mutlaka bir çoban salata söylemeyi de ihmal etmeyin. Köfte harika ama etler özellikle de pirzola tek kelimeyle enfes. Yörenin avantajı etin yayladaki hayvanlardan aracı olmadan gelmesi. Pirzola ya da biftek ne yerseniz yiyin "gerçek et budur" diyeceksiniz.
Trabzon'da rakı muhabbetine oturulur da balık olmaz mı? Burada taze balık çeşitlerini de bulabilirsiniz. Söylemeye gerek yok belki ama balığı pişirmesini de iyi biliyorlar. Özellikle tekir varsa hiç kaçırmayın. Buranın sıcak atmosferi sizi hemen içine çekecektir. Siz istemeden masanıza bırakılan çaylar iki duble arasında iyi bir mola oluyor. Acılı köftesini de mutlaka denemelisiniz. Sürekli takviye yapılan kızarmış ekmek bile mmuhteşem...Üst katı var ve aile için uygun bir ortam. Müşteri kalitesi iyi ve ortam nezih.
Mevsimine göre seçilen meyveler taze ve gecenin sonunda güzel bir final yapmanızı sağlıyor. Yukarıda gördüğünüz gibi ayıklanmış nar ve turşu aynı karede rakının eşlikçisi olabiliyor. Fiyatları makul ve yedikleriniz lezzetli daha ne olsun ki? Trabzon'a gidip Kalamış'a uğramadan dönmek olmaz.
FRIENDS & BURGERS - EGE PARK
Her zaman gitmekten keyif aldığım gittiğim zaman da yüzümde gülümseme ile dolaştığım İzmir benim için ülkemizin en özel yerlerinden birisi... Basketbol maçları anlatmak için sık sık gidiyorum ve her defasında farklı bir yer denemek istiyorum. Karşıyaka maçları öncesinde salona yakın olduğu için vakit geçirdiğimiz Ege Park AVM'de yediğim bir burger hoşuma gitti ve Friends & Burgers'i yazmaya karar verdim. Ege Park yemek katında farklı konsepti ve zevkli dekorasyonuyla hemen dikkat çekiyor. İçerisi her ayrıntısıyla çok iyi düşünülmüş.
Burger konusuna geçeceğim ama önce çorbadan başlayalım. Burada Kremalı Köfte Çorbası servis ediliyor. Üzerinde bolca kuru nane ile servis edilen çorbayı beğendim. Zaten çorba olmadan masaya oturmayan birisiyim bu çorba önceden iyi geldi. Köfteler bol ve kararında pişmişti. Ülkemizde "çok pişirme" hastalığı olduğundan bazılarına "az pişmiş" gelebilir ama bana göre iyiydi. Menü geldiğinde burger sayısının çok fazla olmaması iyiye işaret ediyor. Bu burgerler 3 farklı boyutta hazırlanıyor. Hoşlanıyorum 100gr. , Seviyorum 150 gr. , Çok seviyorum 200 gr. olarak servis ediliyor. Ben Keçi Peynirli Burger istedim, Burak Bacon Cheesburger tercih etti.
Burgerin köftesi lezzetliydi, keçi peyniri ile iyi bir uyum oluşturmuştu ama eleştirilecek nokta ülkemizde pek çok burgercide olduğu gibi ekmeğinde ne yazık ki... Ekmek yeteri kadar taze değildi olabilir belki de o zaman iyice ızgarada ısıtılıp sıcak servis edilebilirdi. Diğeri ise patateslerin yine soğuk olması.. Bu kadar iyi burger köftesi hazırlayıp okyanusu geçip derede boğulmamak gerekir. Mekanda ayrıca en fazla tercih edilen burger olarak pesto sosu ve roka ile hazırlanan İtalyan Burger geliyor görüntüsü çok güzeldi. Sonradan aramıza katılan Nur Abi Beğendili Burger istedi ve beğendi. Aslında burgerler iyi düşünülmüş ve değişik lezzetler barındırıyor ama ne olur ekmek ve patatese dikkat...
Burada sadece burger satılmıyor, salata çeşitleri, wrap ve benim çok beğendiğim sucuk ekmeğin modern versiyonu da denenebilir. Salatalar çok doyurucu gözüküyordu. Servis konusunda bazı sıkıntılar olduğu bazı yerlerde yazılmış ama biz çok sıkıntı yaşamadık. Sabırsız bir millet olduğumuzdan burgerin pişme ve hazırlanma süresince sabırsızlanıyoruz yoksa personel hem güleryüzlü hem de hızlı sayılır bence...
Yediğim en güzel burger değil ama bence ortalamanın üstünde bir lezzet... Belli ki konsept ve mutfak konusunda çok özenilmiş. Bu kadar iyi niyetli bir mekanı çok eleştirmeden küçük bir öneri ile bitirelim. Patatesi o an kızartıp sıcak servis etseniz ve hamburger için hayati önem taşıyan ekmeği taze bulabilseniz mükemmele yaklaşacaksınız. Ben bu ufak ama hayati detayları düzelteceklerine inanarak burasını size tavsiye ediyorum. Unutmadan Kipa AVM'de de şubeleri var.
Telefon: 0 232 324 82 22
http://www.friendsandburgers.com
Burger konusuna geçeceğim ama önce çorbadan başlayalım. Burada Kremalı Köfte Çorbası servis ediliyor. Üzerinde bolca kuru nane ile servis edilen çorbayı beğendim. Zaten çorba olmadan masaya oturmayan birisiyim bu çorba önceden iyi geldi. Köfteler bol ve kararında pişmişti. Ülkemizde "çok pişirme" hastalığı olduğundan bazılarına "az pişmiş" gelebilir ama bana göre iyiydi. Menü geldiğinde burger sayısının çok fazla olmaması iyiye işaret ediyor. Bu burgerler 3 farklı boyutta hazırlanıyor. Hoşlanıyorum 100gr. , Seviyorum 150 gr. , Çok seviyorum 200 gr. olarak servis ediliyor. Ben Keçi Peynirli Burger istedim, Burak Bacon Cheesburger tercih etti.
Burgerin köftesi lezzetliydi, keçi peyniri ile iyi bir uyum oluşturmuştu ama eleştirilecek nokta ülkemizde pek çok burgercide olduğu gibi ekmeğinde ne yazık ki... Ekmek yeteri kadar taze değildi olabilir belki de o zaman iyice ızgarada ısıtılıp sıcak servis edilebilirdi. Diğeri ise patateslerin yine soğuk olması.. Bu kadar iyi burger köftesi hazırlayıp okyanusu geçip derede boğulmamak gerekir. Mekanda ayrıca en fazla tercih edilen burger olarak pesto sosu ve roka ile hazırlanan İtalyan Burger geliyor görüntüsü çok güzeldi. Sonradan aramıza katılan Nur Abi Beğendili Burger istedi ve beğendi. Aslında burgerler iyi düşünülmüş ve değişik lezzetler barındırıyor ama ne olur ekmek ve patatese dikkat...
Burada sadece burger satılmıyor, salata çeşitleri, wrap ve benim çok beğendiğim sucuk ekmeğin modern versiyonu da denenebilir. Salatalar çok doyurucu gözüküyordu. Servis konusunda bazı sıkıntılar olduğu bazı yerlerde yazılmış ama biz çok sıkıntı yaşamadık. Sabırsız bir millet olduğumuzdan burgerin pişme ve hazırlanma süresince sabırsızlanıyoruz yoksa personel hem güleryüzlü hem de hızlı sayılır bence...
Yediğim en güzel burger değil ama bence ortalamanın üstünde bir lezzet... Belli ki konsept ve mutfak konusunda çok özenilmiş. Bu kadar iyi niyetli bir mekanı çok eleştirmeden küçük bir öneri ile bitirelim. Patatesi o an kızartıp sıcak servis etseniz ve hamburger için hayati önem taşıyan ekmeği taze bulabilseniz mükemmele yaklaşacaksınız. Ben bu ufak ama hayati detayları düzelteceklerine inanarak burasını size tavsiye ediyorum. Unutmadan Kipa AVM'de de şubeleri var.
Telefon: 0 232 324 82 22
http://www.friendsandburgers.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)