Boğaz Avrupa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Boğaz Avrupa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KÖFTECİ ALİ BABA- ARNAVUTKÖY

Ali Baba Köftecisi 1980 öncesinde araba ile köfte sattıktan sonra Arnavutköy'de 5 masalı küçük bir dükkan açarak aynı lezzeti sunmaya devam etti. Daha sonra o dükkan da büyük bir yere geçti belki ama hala eski dükkan duruyor ve ben gittiğimde eski mekanı tercih ediyorum. Köfte konusunda zevkler çok farklı olduğundan herkese göre "en iyi" köfteci sıralaması farklı olabiliyor. Ben Ali Baba'yı ilk 5 içine her zaman sokarım. Neyse burada köfte yüzde 100 dana eti ile her sabah çekilen kıymadan hazırlanıyor. Lezzet katması için klasik baharatlar katılıyor ama buraya kadar standart olanlar arasında fark yaratan el ayarı bence. 



Bir köfteciden ne beklersiniz lezzetli ve doğru şekilde pişirilmiş köfte ve piyaz ile salatanın kaliteli malzemeden yapılması. Burada etin lezzetini beğendim ve içi sulu kalacak şekilde doğru ızgara edildiği ortada. Piyaz için kullandıkları fasulye standart ama domates gerçekten çok lezzetli. Basit ve sade olan her zaman güzeldir. Canınız iyi bir köfte yemek istiyorsa (özellikle de harika bir havada Boğazda benim gibi 8 km yürüdükten sonra) burasını tavsiye ederim. Servis hızlı ama biraz daha güler yüzlü olabilirler. Köftesini beğendiğim yerlere ara sıra uğrayıp aynı kaliteyi koruyorlar mı bakmam gerekiyor. 


Porsiyonda 8 tane ufak köfte var ve Haziran 2018 itibariyle fiyatı 20 TL. Piyaz ve salata ise 10 TL. Ben yemedim ama Kemalpaşa tatlısı ile yemeği sonlandırabilirsiniz. 


ÖZKANATÇI KARDEŞLER- BÜYÜKDERE

İstanbul'un her yeri farklı lezzetlerle dolu ama Boğaz'da denize sıfır bir konumda hayatımda yediğim en lezzetli Tavuk Kanadı yiyeceğimi söyleseler inanmazdım. Uzun süredir herkesin bildiği ama benim yeni keşfettiğim Özkanatçı Kardeşler bu işin uzmanı. İşin ilginç tarafı gündüz gelen müşterilerin büyük kısmı yakındaki Belgrad Ormanında koşu yaptıktan sonra soluğu burada alıyor. Biz de 6 kilometrelik parkuru aştıktan sonra Büyükdere'de soluğu aldık ve kapıdaki valeye arabamızı verdikten sonra denize sıfır konumdaki masamıza oturduk. Denize sıfır demek ne kadar doğru bilemiyorum çünkü önünde deniz olsa bile kazıklı yol biraz manzarayı bozuyor.



Mekanda alkol de veriliyor ama bu keyfi başka zamana bırakarak hemen siparişlerimizi verdik. Ocağa girmeden bile şişe dizilen kanatlar harika gözüküyordu. Süzme yoğurttan yapılan koyu kıvamlı cacık tam not alırken üzerine anlam veremediğim şekilde yeşillik serpiştirilmiş çoban salata "olsa da olur olmasa da olur" dedirtti. Aman canım o kadar kusur olsun diye önemsemedik çünkü önemli olan kanattı. Burada deniz kenarında yazın püfür püfür esen ferah bir mekanda kanat yapılması ise başlı başına incelenmesi gereken bir konu ama boşverin gitsin...



Kanat mangalda kömür ateşinde piştiği zaman gastronomik olarak bence boyut değiştiriyor. Mangal yapmaya gittiğimizde de kanat gelmesini beklerim hep ama hayatımda buradaki kadar etli kanat görmedim. Özel sosla birlikte ustaca hazırlanmış ve pişirilmiş kanatlar acılı ve acısız olarak servis ediliyor. Biz ikisinden birer porsiyon söyledik. Acılısı öyle yenmeyecek kadar acı değil yerken zorlanmazsınız. Yanında közde pişmiş biber ve domates ile gelen kanatlar gerçekten inanılmaz lezzetliydi. Etli ve içi sulu kalmış kanatları pişirirken de ustalıklarını konuşturmuşlar. Yanında verdikleri sosa batırılmış ekmeği ise yemeden duramadık. Artan ekmekler suda bu anı bekleyen kefallere atılıyor ama ne yazık ki artmadı.



Yemeğin üstüne künefe de yiyebilirsiniz. Biz yürüyüş sonrası tabii ki yemedik ama tadının güzel olduğunu sosyal medyadan öğrendik. Salaş ama temiz bir mekan denizin yanı başında bir yer ve lezzetli bir ürün daha ne olsun. İlk fırsatta rakılı bir sofra için de uğrayacağım. Mekanda fiyatlar normal düzeyde ama merak edenler için Mayıs 2016'daki fiyat listesi aşağıda yer alıyor. 



Özkanatçı Kardeşler kesinlikle tavsiye edeceğim bir lezzet noktası mutlaka gitmelisiniz.

BALIKÇI KAHRAMAN - RUMELİKAVAĞI

Balıkçı Kahraman'ı buraya yazıp yazmamayı uzun süredir düşünüyorum aslında. Bunun nedeni kesinlikle lezzetle ilgili değil, nedeni burayı tavsiye edince gidenlerin hesabı gördüğünde beni saygı ve sevgiyle anmalarından korkmam. Ama burada yediğiniz kalkanı başka hiçbir yerde yiyemeyeceğiniz için senede 1 kere hadi 2-3 senede bir mutlaka gitmelisiniz. Balıkçı Kahraman Rumelikavağında ve yol uzun ama buna da değecek emin olun. Denizi görmüyor ama kimin umurunda, yemeklerden denize bakmaya fırsat olmaz zaten. 



Buraya haftasonu rezervasyon olmadan gitmeyin yer bulamazsınız. Kahraman'a gidip masaya oturunca mekanın basitliği ile önceden duyduğunuz hesap faciaları arasında bağ kurmaya çalışmayın. Tezgahta duran harika kalkanlar ve diğer taze balıkları görünce zaten iştahınız açılacak. Kahraman her daim dükkanın içinde ve özellikle devamlı müşterileri ve ünlülerle yakından ilgilenerek adeta elleriyle yediriyor. 



Balığa geçmeden domates salatasından bahsetmek gerekiyor. Karadeniz tarafındaki bostanlardan getirdiği ve lezzeti 20 yıl önceki gerçek domates gibi olan harika kokan bu domatesler sadece burada bulunuyor. Abarttığımı düşünebilirsiniz ama böyle domates olmaz. Soğanlar ise tatlı soğan peşinde koşan benim arayıp da bulamadığımız cinsten. 



Burada lakerda sevenler "takoz" olarak bilinen torik lakerdasından çok memnun kalacaklardır. Ayrıca sobada kızarmış tadında ekmekler ve olmazsa olmaz mısır ekmeği de masaya gelince yağa banarak bu salatanın tadı daha iyi çıkacaktır. 



Farkındaysanız daha balığa gelmedik. Bence kalkan yemeye niyetiniz varsa ara sıcak kısmını da meze kısmını da çok abartmayın. Ama ben yerim derseniz tereyağında karides ve kalkan ciğeri gibi harika lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. 



Gelelim asıl meseleye. Kalkan belki de en lezzetli ama bir o kadar da pahalı bir balık. Porsiyonu 70-80 TL'den satılıyor ve bu değerli balığı ızgarada yapacaksanız pişirmeyi de bilmeniz gerekiyor. Mangal ve ızgarada balık pişirmek ustalık ister hele kalkanı bütün olarak yapacaksanız bu işin ehli olmanız şart. Kahraman kalkanı bütün olarak en iyi yapan yer... Kendine özgü tekniğin sırrı ise ızgarada balık pişerken üstüne bir kapak kapatması. Böylece kalkan lokum gibi ve harika pişerek masanıza geliyor. 



Burada size düşen bu değerli balığın tek bir parçasını bile ziyan etmeden yemek. Bunun için acemi iseniz tecrübeli servis elemanları hatta bizzat Kahraman balığı servis ediyor. Yanağı en lezzetli yeri onu bırakmayın. Burada kalkan yediğinizde bambaşka bir aleme gidiyorsunuz, gecenin sonunda hesap gelince bence tam bu anı hatırlayıp gevşeyebilirsiniz. Kalkan yemezseniz her balık çok taze ve hepsi iyi pişiriliyor. Özellikle tekir ve levrek tavsiye ederim. 



Tatlı işinde de ustalar. Canınız ne isterse bu harika ziyafetin üstüne yiyebilirsiniz. Kahraman'da yüzünüzde gülümseme ile memnun şekilde ayrılmadan hesap kısmına gelince biraz neşeniz kaçabilir. Malum kalkan pahalı bir balık bütün olarak yediğinizde işin boyutu farklı olması da normal. Biraz içki mezeler ara sıcaklar derken burada adam başı 150-200 TL arasında bir parayı gözden çıkartmanız gerek. İçki olmazsa hesap da biraz düşer.. 
Dedim ya bütçenize göre ister 2-3 senede bir isterseniz yılda bir kez gidin ama hayatınızda bir kez de olsa bu lezzeti tatmanızı öneriyorum. Emin olun değecek...

Adres: Rumeli Kavağı Mah. İskele Cad. 34450 - R.Kavağı 

Telefon: 0212 242 98 99 

http://www.balikcikahraman.org/

Menüye ulaşmak için: 

https://www.zomato.com/tr/istanbul/balikci-kahraman-rumelikava%C4%9F%C4%B1-istanbul/menu#tabtop